—Bizler barış yoluyla tarihimizin kara sayfalarına bir yenisini eklemiş olacağız sadece. Uğrunda sana ait olan her şeyden vazgeçtiğin bir barışın başkaca ne manası olabilir ki?
Zannediyorlar ki, insanları köklerinden söküp atabilecekler. Halbuki onların kökleri toprakta, sabit duruyor. Aslında onlar Filistin çocuklarını öldürmekle, vücutlarından küçük küçük gözler yaratmış olmaktadırlar... Kabirlerine dikilmiş gözler!
—Sokaklardaki varlığınız, insanların başına dikilmeniz, gözleriniz, ayaklarınız, çocuklarımıza doğru gitmeyi yol edinmiş olan kurşunlarınız; kan zulüm. İşte tüm bunlar bizi taş atmaya zorluyor.
...Ayaklarıyla tekmeliyor, vücuduna tükürüyorlardı. Ve biliyorlardı ki kendini biraz olsun toparlayabilmek için sanki bir senelik bir ölüme ihtiyacı vardı!
Öfkelendir toprağı kızsın
Bırak hüzünleri, geride kalsın
Ateş püskürür damarlarım
Gök gürültüsü sesim, şimşektir bakışlarım
Döneceğim sana ey vatan!
İnan ki döneceğim
Kan rengi kefenimi
Elimle getireceğim