Claude C. Hopkins Gönderileri
Claude C. Hopkins kitaplarını, Claude C. Hopkins sözleri ve alıntılarını, Claude C. Hopkins yazarlarını, Claude C. Hopkins yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burada konudan biraz ayrılarak, başarıya giden yolun sıradan insanlardan geçtiğini söylememe izin verin. Onlar büyük çoğunluğu oluşturmaktadır. Onları tanıyan ve onlardan biri olan kişinin şansı çok daha yüksektir.
Reklamcılıkta gördüğüm en büyük başarı sahiplerinden bazıları cahil kişilerdi. Onlardan ikisi şimdi ajans başkanıdır. Onların içinden, imzasını güç atan biri, reklamcılıkta çok para kazandı. Çünkü sıradan insanları biliyordu ve insanlar da onun sattığını aldılar.
Yine onlardan biri, yazdığı metinle, çiftliğini ipotek edecek çiftçiden yanıt almayı amaçlıyordu. Fakat her cümlesini dil bilgisi açısından düzeltmek gerekti.
Şimdi yüzlerce üniversiteli bize geliyor, "Eğitim aldık ve edebi bir tarzımız var" diyorlar. Ben de onlara her ikisinin de bir engel olduğunu söylüyorum. Erkeklerin ve kadınların büyük çoğunluğu edebi tarzı anlayamaz. Anladıkları zaman ürkerler. Para harcamaya ilişkin aşırı etkileme çabası onları korkutur. Herhangi bir özgün tarz kuşkulara yol açar. Satmak için belirgin bir çaba direnç yaratır. Yüksek bir sınıftan gelir gibi görünen herhangi bir çağrı onlarda küskünlüğe yol açar. Herhangi bir dayatmadan hepimiz nefret ederiz.
Sayfa 29
Yüzlerce insan projelerini benimle tartıştılar. Yönetim kurulları, dünyanın kendilerinden yana olması gerektiğine ciddiyetle karar verdiler. Onlara deneyler yapmalarını, halkın nabzını tutmalarını önerdim. Bizim genelde insanlar hakkında hüküm veremeyeceğimizi söyledim onlara. Bazıları sözlerimi dinledi ve kazandı, bazıları ise fikirlerimi küçümsediler. Bazen, dünya hakkında kendi başlarına karar vermeye kalkışanlar başarılı oldular. Fakat her beş denemeden birinde başarısızdılar. Ak saçlı yönetim kurulu üyelerinin bir ev kadınının gereksinimi konusunda karar vermesinden daha saçma bir şey bilmiyorum.
Sayfa 28
Aynı şeyi sokak satıcılarından da öğrendim. Onları lambaların ışığında saatlerce dinledim. Yöntemlerini ve kuramlarını özümsediğimi şimdi anlıyorum. Gösteri yapmadan herhangi bir şeyi satmaya kalkışmıyorlardı. Sattıkları ürünün ne yapabildiğini dramatik bir yolla gösteriyorlardı. Satıcılık konusunda o adamlardan daha az bilgi sahibi olan reklamverenlerin sayısının çokluğu şaşırtıcıdır.
Sayfa 26
"Bir şey yararlıysa iş oluyor, yararsızsa oyun diyorlar. Oysa ikisi de birbirinden güç. Biri en az öteki kadar oyun olabilir. Her ikisinde de rekabet var. Herkesten daha iyi olabilmek için çabalama var. Gördüğüm bütün farklılık, düşünsel yaklaşımda."
Sayfa 23
Bana söyleyiniz, yaşamını bir eğitim manastırı içinde geçirmiş bir üniversite profesörü, reklamcılık ya da uygulamalı iş konusunun öğretimi ile nasıl bağdaştırılabilir?
Sayfa 19
Bir reklamcıya üniversitede öğretilebilecek değerli bir şey bilmiyorum. Ancak orada öğretilen ama herhangi bir uygulamaya girişmeden unutması gereken çok şey var. Bu nedenle yaşamı boyunca içeriği sıradan insanlara seslenmek olan bir çalışmayı sürdüren kişi için yüksek öğrenim bana engel gibi görünmektedir.
Sayfa 19