Bir gün, hayatınızda çok önemli bir şeyin eksik olduğunu, gerçekte kim olduğunuz ile olmanız gerektiğini düşündüğünüz kişi arasında çok büyük bir uçurum olduğunu aniden ve acı acı fark edersiniz.
Din ile devlet işlerini birbirinden ayıramayan ülkeler gibi, din ile felsefeyi birbirinden ayrışmamış yazar. Felsefe de fikirler sadece din üzerine midir? ki kitabın içeriğinde filozofların düşüncelerinden çok tanrı ile ilişkileri anlatılmış. Ölmek deyince akla bu gelmemeliydi elbette gelir ama bir filozof için değil. Sayfalarca Thomas More anlatırken (kendisini ve edebiyatını çok severim), Hypatia ve düşüncelerinin bir sayfa kadar sürmesi; sanırım Hypatia’nın mistisizimden uzak bir felsefe ile ilgileniyor olması. Simone Weil gibi bir filozofu anlatırken yine onun sadece dini düşüncelerine yer vermesi de cabası.
Tarihsel bir anlatım, ben kavram incelemesi olduğunu düşünmüştüm. Lakin alakası yok, düşüncelerini savunan filozofların hayatlarından ve öğretilerinden bahsediyor; ne için hangi uğurda öldüklerini anlatıp ardından kısaca ölüm kavramını inceliyor.
Bireysel kimliklerin anlamlı bir şekilde gelişebilmesi için mevcut değerlerin eleştirel
Sokrates'in Savunması felsefeye başlayacak okuyacak biri için bence ilk on kitaptan biridir. Savunma'yı okuyan herkes Sokrates'in ölüme mahkum edilmesine üzülür ve yaklaşık iki buçuk asır öncesinden filozofun bu dik ve sağlam duruşuna gıptayla bakar. Costica Bradatan bu bütün övmelerimin eksik kalacağı Fikirler İçin Ölmek kitabında, boyun eğmeyen, ete kemiğe bürünmüş fikirleriyle ölüme meydan okuyan bir çok filozofu konu alır. Felsefede aslolan fikirler için yaşamaktır felsefe yaşam içindir fakat hikmetsiz yaşamaktansa hikmetine uygun bir şekilde gerekirse canını teslim etmek yeğdir. For Vandetta filminde meşhur bir replik var. "Bunun arkasında bir fikir var ve fikirler bayım kurşun geçirmezler."