Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

David Devenish

10.0/10
1 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
539
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

1 okur beğendi.
1 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kutsal Yazılar’a göre İsa’nın öğrencileri olmalıyız. Bazıları için zordur bu. Onları “öğrenci” sözcüğü korkutabilir. Öğrenci olmanın ne anlama geldiğine bir bakalım. Aslında gayet basittir: öğrenci izleyici ya da öğrenendir. İsa, öğrencilerin yapması gereken şeyin bu olduğunu söyledi. Öğretmenleri gibi olmak için öğrenirler. Bu, göz önünde
Bireysel sorumluluğumuz var Bedenimize ve bu dünyanın hükümranlıklarına karşı savaşıyoruz. Sorumluluktan feragat etmek için cinleri ya da İblis’i bahane olarak kullanmak kolay ama, her şey için onları suçlayamayız. Doğrudan Şeytan’a mal edilebilecek şeylerin olduğu besbelli, ama bu bölümde daha sonra göreceğimiz gibi pek çok durumda asıl sorunu yaratan bizzat kendi bedenimizdir. Örneğin, yanlış ya da şehvetli bir düşünce aklımıza gelirse, bunu bir cinin aklımıza soktuğu ya da Şeytan’ın bize saldırdığı şeklinde anlamlandıramayız. Bedenimizde çalışan günah, yaşamımızın henüz tam anlamıyla halledilmemiş kısmının sonucudur. Bu tür düşünceler düşüncemizin yenilenmesiyle ve farklı düşünmeyle ele alınmalıdır. Bu, İblis’e direnmenin en yaygın yollarından biridir: Cinleri kovmayla olmaz; aklımızı, düşüncelerimizi ve eylemlerimizi Tanrı’nın sözünün buyruğuna teslim edelim. Bedenimize ya da bu dünyanın hükümranlıklarına karşı savaşmamızın anlamı budur. Sabah kalkamıyorsanız İblis’i suçlamanın bir yararı olmaz. Şeytan’a uymayla ilgili hikayeleri bilirsiniz: “ Bu sabah Şeytan’a uydum ve kalkamadım.”. Bu bir süre devam ettikten sonra bu hizmeti seçersiniz. “ Rab, benden uyku cinini at.” Bu biraz aşırı bir ifade gibi gelebilir ama böylesine “süper ruhsallık” duyulmamış bir şey değil. Sorun böyle ele alınmaz. Tembelliği halletmeye çalışmak ya da yatağa erken gitmek sorunu çözebilir! Eylemlerimizden sorumluyuz; İblis’i suçlamamalıyız.
Reklam
Batıl inanç aileden ya da kültürel geleneklerden kaynaklanan bu inançların, insanların yaşamında bağlayıcı bir etkisi vardır. Kötü ruhlar bunları kullanır ve batıl inancın tabuları ihlal edildiği takdirde de bir lanet gibi harekete geçebilir. Batıl inançların birçoğu hastalıkla ya da kötü talihle savaşmakla ilgilidir ve sık sık doğum, buluğ çağı, yetişkinlik, evlilik ve ölüm gibi insanların yaşamında önemli değişim zamanlarıyla bağlantılıdır. Bazı arkadaşlarım Ortadoğu’da çalışıyor. Birinin eşi hamile kalınca, etraflarındaki kadınlar ona hamileliği boyunca neleri yapıp neleri yapmaması gerektiğini söyleyip durdular ve bebek doğduğu zaman da bazı ritüellerin yapılmadığını görünce şaşırıp kaldılar. Ancak bu, onun batıl inançtan kaynaklanan, nazarlar ve diğer uygulamalar olmadan anneyi ve bebeği Mesih’in gücünün koruduğu konusunda tanıklık vermesi için harika bir fırsat oldu. Diğer batıl inançlar kötü “talih” getirmesi için ruhlar dünyasına yönelir. Birçok kültürde “kem göz” kuvvetli bir batıl inançtır; birinin size ya da bebeğinize lanet ya da kötü talih getirecek “kem göz”le baktığı algılanabilir. Bu sözde kem bakışın etkilerini kovmak için her çeşit muskaya başvurulur. Batıl inançların bir başka grubu ise hayvanlar ve davranışlarıyla ilgilidir. Örneğin, bir köpek tuhaf tuhaf havlarsa, kötü bir ruhun geçtiği varsayılır. Birçok kültürün kara kedi ile ilgili batıl inancı vardır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Yaşamımızı etkileyen iki dünya vardır: ruhsal dünya ve fiziksel dünya. Fiziksel dünyayı hepimiz biliyoruz. Dokunabildiğimiz, tadabildiğimiz ya da hissedebildiğimiz, yani duyularımızla iletişime geçebildiğimiz bir dünya. Ne var ki, Yeni Antlaşma’da “göksel yerler” diye sık sık betimlenen ve gerçek olan ruhsal bir dünya daha var. Kötülüğün ruhsal
Bir zamanlar “havadaki hükümranlığın egemeninin” yani Şeytan’ın otoritesi altındaydık. Dolayısıyla günahlarımızdan ötürü ölüydük, ama bundan kurtarıldık. Tanrı sadece bizi kurtarmadı, bizi yeni bir yere de oturttu. Nereye? Göksel yerlerdeki Mesih’teyiz. Başka bir deyişle, yeniden doğar doğmaz Mesih’e gönderiliyoruz, yani karanlık güçlerin üstünde Mesih’in otoritesine sahip oluyoruz. O’nda güven içindeyiz. Korkmamıza gerek yok.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok