Yazar, şair ve çevirmen David Constantine, 1944'te Salford'da doğdu. Halen Oxford'da Queen's College' da öğretim görevlisi olan Constantine, şiirleriyle, şiir çevirileriyle, romanları ve kuramsal kitaplarıyla çeşitli ödüllere layık görüldü. Şiir kitabı Watching for Dolphins (Yunusların Yolunu Gözlemek, 1983) Alice Hunt Bartlett Ödülü'nü, Friedrich Hölderlin'in şiirlerinin çevirisinden oluşan seçki (Selected Poems, 1990, yeniden basımı 1996) Avrupa Şiir Çevirisi Ödülü'nü, romanı Davies (1985) Güney Sanatları Edebiyat Ödülü'nü ve Early Greek Travellers and the Hellenic Ideal (İlk Yunan Seyyahlar ve Helenik İdeal, 1984) adlı kuramsal çalışması Runciman Ödülü'nü kazandı. Bertolt Brecht, Heinrich von Kleist, Henri Michaux, Phillippe Jaccottet ve Hans Magnus Enzensberger'in şiirlerini İngilizceye kazandıran Constantine şu sıralar Goethe'nin Faust'u üzerine çalışmaktadır.
Caspar Hauser (1994), The Pelt of Wasps (Yaban Arısı Sağanağı, 1998) ve Something for the Ghosts (Hayaletler İçin, 2002) yazarın diğer şiir kitapları arasında yer alır. Constantine aynı zamanda eşi Helen'le birlikte Modern Poetry in Translation dergisini çıkarmaktadır.
Küçük kilisenin çanını duyunca kalktı, tanrıya bir yaratığın azap çektikten sonra nasıl göründüğünü göstermek için, yıkanmadan ve tıraşsız, olduğu gibi gitti.
Çocukları deli gibi koşturduğu sürece bir oda dolusu insan asla uyuşukluktan ölmezdi. Balonları iyi akıl etmişlerdi. Çocukların hafifliğini daha da hafifleştiren balonlarımız olmalı hep, ip bağlanmış onbinlercesi, pırıl pırıl ve bastırılamaz.
Başka Bir Ülkede, Midland Otelinde Çay'dan önce Türkçe'de yayımlanmış Constantine'in ilk öykü kitabı. Midland Otelinde Çay'ı daha önce okudum ama öykülerin tümüne nüfuz ettiğimi, hepsini severek okuduğumu söyleyemeyeceğim.
Başka Bir Ülkede adlı öykü kitabı da öyle. On dört öyküden oluşan kitabın ilk üç öyküsüne bayıldığımı, sonraki dört öyküyü sevdiğimi son altı öyküyü ise metazori okuduğumu söylemeliyim. Constantine şair olsa da galiba öykü türünün yaşayan en önemli temsilcilerinden biri. Sevmediğim öykülerin çok detaylı olduğunu, şöyle oldu, böyle oldu şeklinde edimlerin sıralanarak ilerlediğini ve bu durumun da dikkatimi dağıtarak içine girmemi engellendiğini belirtmeliyim. İlk üç öykünün ise türünün en iyi örneklerinden olduğunu söylemeliyim. Konuşma esnasında ruhunun bedenini terk ettiğini fark eden adamı anlatan Kayıp, bir ay ile kadının neredeyse nefrete varan ilişkisinin aniden değişerek bambaşka biçim aldığı Gerekli Güç ve kitaba adını veren ve eski sevgilisinin kızının peşine düşen bir adamın hikayesi çok başarılıydı.
Hepsi Videoda, Haliç, Kırmızı Balon, Bir Paris Hikâyesi ve Ölüm Sonrası Hayat da güzel zevkle okuduğum öykülerdi.
David Constantine'in öyküleri bir çırpıda okunup geçilecek öyküler değil. Üzerine düşünülmesi gereken, tekrar tekrar okunması gereken öyküler. Umarım sonra yine döner okurum. Tavsiye ederim.
Başka Bir ÜlkedeDavid J. Constantine · Metis Yayınları · 200633 okunma