Birliğin mevcudu dört yüz sekseni bulmuştu.
İşte biz böyle örgütlenirken Yunan bu sırada İzmit'teydi. O günlerde yırtık pırtık giysili bir köylü kadını pazara öte beri getirip satıyor, akşam olunca şehirden ağır sandıklar alarak esrarengiz bir şekilde çıkıp gidiyordu. Bu kadın iki defa gelip gitmiş dönerken altışar sandık götürmüştü. Üçüncüde bu şüpheli kadını suçüstü yakaladılar. Sandıklar cephane sandığı idi. Bu kadın bendim. Ben Kara Fatma!