Devrim Dirlikyapan

Ölümü Gömdüm, Geliyorum author
Author
9.6/10
9 People
21
Reads
9
Likes
992
Views

About

11 Temmuz 1974'te Nevşehir'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Nevşehir'de tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi (1997). Gazetecilik, düzeltmenlik ve yöneticilik gibi işler yaptı. DüşeYaza Edebiyat (1998-99), Genç Edebiyat (1994) ve Akıntıya Karşı Şiir (1993) dergilerinin yayın kurullarında yer aldı. "İkinci Yeni Dışında Bir Şair: Edip Cansever" başlıklı yüksek lisans tezini Bilkent Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Türk Edebiyatı Bölümü'nde 2003'te tamamladı. 2007'de aynı üniversiteden "Phoenix’in Evrimi: Edip Cansever'de Dramatik Monolog" başlıklı teziyle doktora derecesi aldı. Doktora tezine dayanan çalışması, Ölümü Gömdüm, Geliyorum: Edip Cansever Şiirinde Varolma Biçimleri adıyla yayımlandı (Metis, 2013). Edip Cansever’in düz yazılarından ve söyleşilerinden oluşan Şiiri Şiirle Ölçmek (YKY, 2009) ve Nevşehirli Âşık Ahmet’in şiirlerinin bir güldestesi niteliğindeki Yokluğun Derdi: Nevşehirli Âşık Ahmet’in Yaşamı, Sanatı, Şiirleri (Ürün, 2014) adlı kitapları yayına hazırladı. İlk şiir kitabı Epitaph (Çankaya Belediyesi, 1995), çeşitli ödüllere layık görüldü. Karla Gelen (Bilgi, 1998) ise 1997 Behçet Aysan Şiir Ödülü ile 1999 Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü kazandı. 2007-2010 yıllarında Kıbrıs’ta Lefke Avrupa Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Halen Mersin Çağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı ve Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro bölümlerinde dersler vermektedir
Title:
Şair, yazar, akademisyen.
Birth:
Nevşehir, 11 July 1974

Readers

9 readers liked.
21 readers read.
16 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Şiirler üzerinde çalıştıkça Cansever'in ne kadar çok sayıda yapıta gönderme yaptığını fark ettim. Bazen göndermelerin hangi yazara ve kitaba yapıldığını bulmak yetmiyor, hangi çeviriden geldiğini de saptamak gerekiyordu.
Cansever, bu yazıda “mısra işlevini yitirdi” diyerek Türk şiirinde geleneksel bir ağırlığı olan mısracı tutumu eleştirmekte, bu tutumun “insanı, insanla gelen en çağdaş sorunları karşılayamadığını” düşünmektedir. Tek sesli şiirden çok sesli bir şiire yönelmek gerektiğini, bunun içinse en kapsamlı ölçünün mısracılık değil, akıl olacağını savunmaktadır.
Reklam
Reklam