Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dick Hebdige

Dick HebdigeKes Yapıştır yazarı
Yazar
8.9/10
8 Kişi
31
Okunma
6
Beğeni
1.236
Görüntülenme

Hakkında

Birmingham Üniversitesi'ndeki Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi'nden mezun olmuştur. Şu anda Santa Barbara, California Üniversitesi'ndeki Disiplinlerarası Sosyal Bilimler Merkezi'nin müdürüdür. Batı Avrupa, ABD, Kanada ve Avustralya'daki değişik üniversite ve kolejlerde ders vermiştir. California Üniversitesi'ndeki Art Studio'da ve Film Çalışmaları'nda ders vermektedir. Akademik kariyerinin yanısıra yazarlık ve eleştirmenlik yapmaktadır. Çağdaş sanat, tasarım ve müzik, medya ve eleştirel kuram alanlarında makaleler yazmıştır.
Unvan:
Yazar, medya kuramcısı ve sosyolog
Doğum:
1951

Okurlar

6 okur beğendi.
31 okur okudu.
40 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Zamam zaman toplu düzene tehdit, zaman zaman da zararsız soytarılar olarak görülen insanlar...
Reklam
Öyleyse, ideoloji içerisindeki farklı söylemler, tanımlar ve anlamlar, aynı zamanda anlamlandırma içerisindeki bir mücadeledir; gündelik yaşamın en dünyevi alanlarına bile yayılmış olan sahip olma mücadelesi... O halde, altkültürde tarz, anlamlandırmaya açıktır. Değiştirilmesi “doğaya karşı” olan bu anlamlar, “normalleştirme” işlemini de kesintiye uğratır. Bu sıfatla, bu değişimler ancak, “sessiz çoğunluğu” inciten, birlik ve bütünlük prensibini sarsan, konsensüs mitiyle zıt düşen bir konuşmaya doğru yönelen birer jest olabilirler .Bu durumda görevimiz, Barthes gibi, tarzın parlak yüzeyindeki şifrelerde gizli olan anlamları keşfetmek ve onları “anlam haritaları” olarak planlamak olacaktır. 
Toplumsal ilişki ve süreçler, bireylerce, ancak kendilerine temsil edilen şekilleriyle benimsenirler. Daha önce de gördüğümüz gibi, bu biçimler hiçbir şekilde net değildir; onları eşzamanlı olarak doğrulayan ve esrarengiz kılan bir “sağduyu” içerisinde örtülüdürler. İşte, göstergebilimin “sorgulayıp” çözmesi gereken konular, bu “algılanmış,
İdeoloji, gündelik söylemi sağduyu şeklinde doldurduğu için, kendi kendine yeten bir “siyasal fikirler” veya “önyargılı görüşler” bütünü olarak, gündelik yaşamdan ayrılamaz. Ne de bir “dünya görüşünün" soyut boyutlarına indirgenebilir veya “hatalı bilinç”i saptamak için kabataslak bir Marksist yaklaşımda kullanılabilir. Tersine, Althusser’in belirttiği gibi; ... ideolojinin, “bilinç”le pek fazla bir ilgisi yoktur... Aslında o son derece bilinçsizdir. İdeoloji, gerçekte bir temsil sistemidir, fakat pek çok durumda, bu temsillerin “bilinç”Ie bir ilişkisi yoktur: bunlar genellikle imgeler ve çoğu zaman da kavramlardır, fakat hepsinden çok, bu temsillerin insanların üzerinde oluşturduğu yapılardır ve bu da “bilinç” yoluyla olmaz. Bunlar, algılanmış-benimsenmiş ve katlanılmış kültürel nesnelerdir ve insanlar üzerinde, onlardan kaçan bir süreç sayesinde, işlevsel bir etkisi vardır. (Althusser, 1969)
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok