Karağandı Eyaletine bağlı olan Karkaralı ilçesinde doğdu. Orta öğrenimini bitirdikten sonra, 1986 yılında Kazak Politeknik Enstitüsüne girdi. 1989-1994 yıllarında Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesinin Felsefe ve Siyaset Bilimi Fakültesinde, 1994-1997 yıllarında ise Tiyatro ve Sinema Enstitüsünün Sinematografi bölümünde öğrenim gördü.
Didar Amantay, 1987-1989 yıllarında Jas Alaş, Zaman Qazaqstan, gazetelerinde muhabir ve bölüm amiri, 1997-2002 yıllarında Xabar ajansında program redaktörü, Maydan sohbet programının redaktörler kurulunun başkanı, Betpebet programının sunucusu, 2002-2004 yıllarında Zerde proje grubunun başkanı, 2004 yılında Şaken Aymanov “Kazaxfil’m” ulusal film şirketinin baş redaktörü, 2005-2006 yıllarında El men Jer ve Azamat kz gazetelerinin yöneticisi, 2004-2008 yıllarında Naçem s Ponedel’nika gazetesinin genel müdürü ve baş redaktörü, 2008 yılında girişimci Azamat gazetesinin müdürü, 2006-2008 yıllarında 31 Arnanıñ ve Zamandastar televizyon programlarının yazarı ve sunucusu olarak çalıştı.
Didar Amantay, 2009 yılından beri Şaken Aymanov “Kazaxfil’m” ulusal film şirketinin baş redaktörü olarak görev yapmaktadır.
Kazak edebiyatının önemli yazar, senarist ve gazetecilerinden biri olan Didar Amantay, okuyucuyu farklı bakış açılarına, düşünmeye ve sorgulamaya yönelten, felsefi yanı ağır basan eserler kaleme aldı.
1996 yılında Postskriptum adlı ilk kitabı, 2000 yılında Qasterde Meni adlı roman, uzun hikâye ve denemelerinin yer aldığı kitabı, 2003 yılında Gül men Kitap adlı romanı, 2005 yılında Küzgi Randevu adlı roman, uzun hikâye ve hikâyelerinin yer aldığı kitabı, 2010 yılında Qarqaralı Basında adlı roman, uzun hikâye, hikâye, deneme ve şiirlerinin yer aldığı kitabı, 2014 yılında Maxambet Filosofiyası adlı roman, hikâye, şiirleri ile yorum, deneme ve sohbet yazılarının yer aldığı kitabı yayımlandı.
Didar Amantay, Nurğisa Tilendiev (2014), Äljappar Äbişev belgesel filmlerinin ve “FEF” sanat filminin senaryolarını yazdı.
1999 yılında Darın Memlekettik Jastar ödülünü, 2007 yılında Täwelsiz Tarlan ödülünü kazandı.
Eserleri Fransız, Moğol dillerine çevrildi ve Türkiye Türkçesine aktarıldı.