Dikmen Yakalı Çamoğlu

Dikmen Yakalı ÇamoğluKaynana Ne Yaptı, Gelin Ne Dedi? author
Author
8.3/10
4 People
28
Reads
2
Likes
4,330
Views

Dikmen Yakalı Çamoğlu Quotes

You can find Dikmen Yakalı Çamoğlu quotes, Dikmen Yakalı Çamoğlu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Dönemler boyunca değişmeyen şey şu: Kadınlar kendilerine bakan, kendilerini inceleyen gözü içselleştirdikleri için ve kendi tahayyüllerinde de "nesne" konumunda oldukları için, kafalarında hep karşı tarafın kendileri hakkında ne düşündüğü sorusu var.
Hepimiz bir sosyal sınıfın içinde doğuyoruz ve ailemizden aldığımız belli bir sınıf anlatısı üzerinden bakıyoruz dünyaya. Nerede olursak olalım, bu sınıf kavramı, aynı zamanda bir "öteki" yaratıyor. Yani bizden olmayan, diğer sosyal sınıflara ait insanlardan ziyade kendi grubumuzdan olanlarla daha iyi anlaştığımızı, aynı dili konuştuğumuzu ve hayata benzer bakış açılarıyla, aynı çerçeveden baktığımızı düşünüyoruz.
Sayfa 131
Reklam
İktidar sahipleri, tarih boyunca insanların bedenlerini disipline sokmakla uğraşmışlardır. "Normalleştirme süreci" denilen süreç, insanı çocukluktan itibaren belli bir söyleme göre yapılandırmayı amaçlar. Kişinin hem manevi hem maddi dünyası, içinde durduğu söylemin "norm"larına göre şekillenir. Bu sebeple, "normal" kabul ettiğimiz birçok şey aslında iktidarın söyleminin bize "görünmez" kıldığı şeylerdir.
Niçin kadınlar kayınvalidelerini, gelinlerini, görümcelerini ya da eltilerini sıklıkla hayat hikayelerinin antagonisti, hatta kötü kişisi olarak konumlandırırlar? Niçin Türk romanlarında da bu kadınlar kötü kişi olurlar? Bunun suçlusu acaba kadını kadına düşman olarak kurgulayan ataerkil yapı mıdır? Kayınvalidelere gelinlerini eğitme, normalleştirme ve yönetme hakkını veren bu yapı, aynı zamanda kadının kadına bekçilik etmesini sağlamaz mı ve son kertede işbirliği içine girilmesini engellemez mi? Çocukluğumuzdan itibaren maruz kaldığımız -masallar dahil- tüm popüler kültür ürünleri, kadınların kıskançlık yüzünden ya da aynı erkeği elde edebilmek için birbirinin kuyusunu kazdığını söylerse, gösterirse, bizler de zamanla etrafımıza "Hangi kadın benim düşmanım acaba?" gözüyle bakmaz mıyız; hikayelerimizi kadın kötü kişilerle kurgulamaz mıyız? O yüzden, öncelikle kendimizden önce yazılan hikayelerin söylemine dikkat etmemiz, bunların farkında olmamız gerekiyor.
...kişiler kendi öykülerini oluştururlarken mutlak özgür değildirler, kültürleriyle sınırlandırılmışlardır.
Sayfa 30
...bir insan ne kadar çok eğitim alır, bilgi sahibi olursa o kadar "özne" olmak, kendi kaderini çizmek ve sosyal hayatı yargılamak isteyecektir.
Reklam
Kadınların hayat hikayeleri, yapmak isteyip de yapamadıkları, olmak isteyip de olamadıklarıyla doludur.
"Çirkin kadınların sevilmeyi hak etmediği" fikri ise eskiden beri bir meta olarak görülen kadının alışık olduğu bir tema... Bütün bu sosyal anlatılara çocukluktan itibaren maruz kalan bir kadın, kendi kişisel hikayesini ve kimliğini yine bu güzellik anlayışını kapsayacak, yani ona uyacak ya da ona karşı gelecek şekilde inşa eder.
Sayfa 88
...aile olmak sadece işlevsel bağlar, yakınlık, kan akrabalığı, sözleşme ya da görevlerle ilgili değildir; aynı anlatının karakterleri olmakla da ilgilidir.
Toplumsal anlatılara göre, yaş saygınlık kazandırırken, genç yetişkin beden de "güçlü" konuma işaret eder.
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.