Dirk Kurbjuweit 1962’de doğdu. Zeit gazetesinde editörlük yaptı. 1999’dan beri Spiegel’de çalışıyor. Üçü filme çekilen yedi roman yazan Kurbjuweit, yaptığı haberlerle 1998 ve 2002’de Egon-Erwin-Kisch Ödülü’nü aldı.
Kişi, kendisiyle ilgili bir fotoğrafı önemli ölçüde değiştirebilecek şeyleri unutabiliyorsa, kendisini anlatan hangi cümlelerin gerçekliğini savunabilir ki? İnsan kendini doğru dürüst tanımıyor aslında
Kendimle baş başayken iyiyim ben.Bir seferinde, yanında sıkılmadığım tek insanım galiba, diye düşünmüştüm.Hatta kendimle yaptığım konuşmalarda tek bir yanlış anlaşılmanın bile olmadığını fark edip rahatlamış ve bunu anladığım için mest olmuştum.
Kötü, iyiyi doğurabilir miydi? Var olmak için kötü bir şeye gereksinim duymuş olan iyinin değeri neydi peki? Kötünün ortadan kalkmasıyla birlikte iyi de mi ortadan kalkardı? Daha sonra bu sorulara yanıt aramaktan vazgeçmiştim.
Randolph Tiefenthaler ,evli ve iki çocuk sahibi başarılı bir mimardır.Aile dışarıdan mutlu bir Alman ailesi gibi görünmektedir.Ancak bu manzara yeni taşındıkları evin bodrumunda yaşayan Dieter Tiberius adlı komşularının aileye musallat olmaya başlamasıyla sonsuza kadar değişecektir.
Korku aslında çocuklukta, silahlara düşkün biraz otoriter denilebilecek bir babanın yetiştirdiği Randolph’un psikolojisini kendisinin anlatımı üzerinden vererek ilerleyen bir roman.Korku aynı zamanda , bireysel silahlanma ,kadın erkek ilişkileri,iftira,çocuk tacizi gibi birçok konuya değinme gayretinde olan bir roman olma uğraşını da gösteriyor.Aslında bu kadar ince bir kitapta, bu kadar fazla konuya bulaşmak bence bir handikap olmuş.Dolayısıyla kurgunun bel kemiğini oluşturan komşu tacizi oldukça yavan anlatılan bir olay olarak kalmış.
Çeviri güzel ve gayet akıcıydı.Ancak daha önce de belirttiğim gibi çok fazla dağılmış bir anlatım olduğu için konu bütünlüğü yok.Kitap kötü değil ama iyi de değil açıkçası ortada kaldım.Okunabilir bir eser.
Randolph silahlara düşkün babasına karşın silahlardan, şiddetten hoşlanmayan bir adam. Hukukun her şeyin üstünde olduğuna ve bir sorun olduğunda hukuk devletinin bunu en iyi ve en doğru şekilde çözüme ulaştıracağına inanan biri. Hikayesini onun ağzından dinliyoruz. Bir monolog. Konuşma çizgilerinin yet almadığı uzun paragrafların olduğu bir kitap.
Bodrum katında yaşayan yaşlı adam, üst kattaki komşularını rahatsız eder. Hatta çiftin çocuklarını taciz ettiği iddiasında bulunur. Rahatsızlık artınca yaşlı adam vurulur. Ve iç hesaplaşmalar başlar.
Konu itibariyle sıkıcıydı.