Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Douglas Kellner

Douglas KellnerPostmodern Teori yazarı
Yazar
8.6/10
34 Kişi
126
Okunma
8
Beğeni
1.796
Görüntülenme

Hakkında

Frankfurt Okulu'nun üçüncü kuşak eleştirel teorisyenlerinden. 1943'te New York'ta doğdu. Columbia Üniversitesi'nde kıta felsefesi öğrenimi gördüğü 1960'larda aktif olarak Yeni Sol siyasette yer aldı, Vietnam Savaşı karşıtı gösterilere katıldı. Bu dönemde özellikle Herbert Marcuse'nin çalışmalarına yoğunlaştı. 1969'da, Alman felsefesinin farklı geleneklerini incelemek ve Heidegger'in "sahicilik" kavramı üzerine tezini yazmak için Tübingen Üniversitesi'ne gitti. Burada Karl Korsch, Georg Lukács, Max Horkheimer ve Theodor Adorno'nun çalışmalarını inceledi, Ernst Bloch'un seminerlerine katıldı. 1971' de Fransa'ya geçti, Paris'te de Claude Lévi-Strauss, Michel Foucault, Gilles Deleuze ve Jean-François Lyotard'ın seminerlerine katıldı. Uzun yıllar Texas Üniversitesi'nde faaliyet gösterdikten sonra, 1997'de Los Angeles'taki California Üniversitesi'nde çalışmaya başladı, halen bu üniversitenin Felsefe Eğitimi bölümündeki Kneller kürsüsünde bulunuyor. Frankfurt Okulu ve çağdaş Fransız düşüncesinin yanı sıra, bilhassa felsefi, siyasi ve iktisadi bir fenomen olarak "medya kültürü" ve "tekno-kapitalizm" üzerine pek çok makalesi ve kitabıyla da tanınan Kellner'ın başlıca eserleri şunlar: Critical Theory, Marxism, and Modernity (Eleştirel Teori, Marksizm ve Modernlik, 1989), The Persian Gulf TV War (Körfez'de TV Savaşı, 1992), Media Culture (Medya Kültürü, 1995), Politik Kamera (Michael Ryan ile beraber, Ayrıntı, 1997), Postmodern Teori (Steven Best ile beraber, Ayrıntı, 1998), Grand Theft 2000 (Büyük Soygun 2000, 2001).
Unvan:
Teorisyen, Yazar
Doğum:
New York, ABD, 1943

Okurlar

8 okur beğendi.
126 okur okudu.
9 okur okuyor.
279 okur okuyacak.
10 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Anlamın anlamı sonsuz imadır."
Sayfa 37 - DerridaKitabı okudu
"Önem vererek aramamız gerekenler benzerliklerden ziyade farklılıklardır."
Sayfa 23 - BarracloughKitabı okudu
Reklam
Sonuçta postmodern söylemler, modern söylemlerle ve pratiklerle bağlarını kopartan yeni sanatsal, kültürel ya da teorik perspektifleri ifade eder. Bu "post" önekinin konulduğu terimlerin hepsi de moderni izleyeni ve modernden sonra geleni tarif eden arı arda gelişin birer işareti olarak işlev görür. Böylelikle postmodern söylem tarih, toplum, kültür ve düşüncedeki anahtar niteliği taşıyan bir dizi değişimi betimleyen dönemleştirme terimlerini içerir. Postmodern söyleminde içerilen karışıklık, farklı alanlar ve disiplinlerdeki kullanımlarının ve postmodern söylem üzerine yazan birçok teorisye- nin ve yorumcunun çoğu zaman birbiriyle uyuşmayan tanımlar ve anlayışlar sunmalarının ve bunların genellikle yeterince teori- leşıirilmemiş olmasının bir sonucudur. Üstelik, bazı leorisyenlerin ve yorumcuların postmodern terimini yeni fenomenleri ifade etmek için betimsel olarak kullanmalarına karşılık, bazı başkalarıysa bu terimi kural koyucu bir tarzda kullanmakla ve yeni teorik, kültürel ve politik söylemlerin ve pratiklerin benimsenmesini kışkırtmakladır.
Özgül olarak söylenirse, postmodern teori, teorinin gerçekliği yansıttığı yollu modern inancın ve temsilin (representation) eleştirisini yaparak, teorilerin kendi nesneleri üzerine en iyi ihtimalle kısmi perspektifler sunduğunu ve dünyaya ilişkin tüm bilişsel (cognitive) temsillerin tarihin ve dilin dolayımından geçtiğini savunan "perspektifçi" ve “görecelikçi" konumlara yerleşir.
Bugünlerde amacımız ne olduğumuzu keşfetmek değil, ne olmuş isek onu reddetmek olmalı.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
480 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Politik Kamera kitabı, (biz ne izliyoruz, izlediğimiz filmlerin alt okumasında hangi ideolojiler barınmakta, bildiklerimizin, gördüklerimizin ne kadarı bize ait, ne kadarı bilinç altımıza yerleştirildi) bize bir kez daha gösteriyor ki, film salt izlenme üzere, eğlenme üzere, zaman geçirme üzerine, erkana yansıtılan bir sanat değildir. Sinema kral Marx'ın belirtiği gibi 'afyon görevi' görmektedir. Bir çok yönetmenin elinde, ideoloji yayma aygıtı olan, yerleşik düzenlerin devamına, ataerkil sistemin kodlanmasına, bu kodlamada kadının konumunun iyice empoze edilişine, kadını ikinci konumda, ideal rollerle (fedakar anne, sadık eş, yada erkeği amacından saptıran vamp kadın) verilmesine, cins ayırımlarında erkeği başat rol ile kadını ise edilgen konumla verilişine kadar bir çok yönden yapı bozumuna uğratarak veren kitap özellikle Hollywood sinemasında konuların ne şekilde ve hangi amaçlarla hizmet ederek verilişine ışık tutması bakımından mutlaka okunması gereken bir yapıttır.
Politik Kamera
Politik KameraMichael Ryan · Ayrıntı Yayınları · 199737 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
ABD yönetiminin sinema aracılığıyla nasıl algı yönetimi yaptığını anlatması bakımından oldukça ilgi çekici. Amerikalı yazarlar, Hollywood filmlerini ve bağımsız Amerikan filmlerini yönetmenlerinin senaristlerinin bile inemeyeceği derinlikte ele almışlar. Yer yer izlediğimiz filmlerden hiçbir şey anlamadığımızı düşündüm okurken. Tam anlamıyla didik didik etmişler ve her kareden politik bir tutum çıkarmışlar. Sinema-politika ilişkisi üzerine vazgeçilmez bir kaynak.
Politik Kamera
Politik KameraMichael Ryan · Ayrıntı Yayınları · 201616 okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
63 günde okudu
Kitap, altmışlı yıllardan seksenli yılların sonlarına kadar olan dönemde çekilen filmler üzerinden Holywood fimlerinin politik tutumuna odaklanmış. Rocky, Rambo, Yıldız savaşları, Alien, Baba, Geleceğe dönüş, Süperman, Jaws gibi gişe rekorları kırmış popüler filmler ile gişede sönük kalmış ancak Holywood bakış açısını ele veren diğer birçok film,
Politik Kamera
Politik KameraMichael Ryan · Ayrıntı Yayınları · 199737 okunma