Durdu Güneş

Bitkilerle Sohbet author
Author
8.4/10
8 People
14
Reads
0
Likes
850
Views

About

İlk ve Ortaokul’u Elbistan’da, Sağlık Meslek Lisesini Ankara’da okudu. 1989 yılında Ankara Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Kamuda sağlıkçı, eğitimci, hukukçu, yönetici olarak çeşitli görevlerde bulundu. Halen serbest avukat olup aynı zamanda yayın ve eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. "Aşk Bir yalnızlık Şarkısıdır" isimli bir şiir kitabı, "Hangi Başarıdan Alırdınız"isimli bir kişisel gelişim kitabı, "Ben Hakimim Masum Bey" "Hayvanlığın Alemi Var" "Bitkilerle Sohbet" "Memur Olduğumu Kimseye Söyleme" "Emekli Mehmet Efendi'den Nükteler" "Hayatın İçinden Fıkralar" "Mizah Atölyesi" isimli sekiz adet mizah kitabı bulunmaktadır. "Neşeli Düşünme Sanatı-Motivasyon" " Zaman Yönetimi" "Öfke Yönetimi" "Sıradışı Düşünme Teknikleri" ve "Mobbingin Hukuksal Boyutu" “Hayata Mizah Katmak” üzerine konferanslar vermektedir.
Title:
Yazar, Hukukçu
Birth:
Elbistan, Kahramanmaraş, Türkiye, 1960

Readers

14 readers read.
12 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Büyük İskender'in etrafi dalkavuklarla doluydu. Dalkavuklar insanı kibir obezi yaparak onun mahvına yol açarlar. Büyük İskender'in dalkavukları onu Tanrı Zeus'un oğlu olduğuna inandırmişlardı. İskender buna inanmıştı. Bu nedenle dünyanın bütün topraklarını fethetmeyi kendine hak görüyordu. Kimseyi dinlemiyordu. Hatta tek kibritle Persepolis kitaplığını yakmıştı. Çünkü artık bilgiye ihtiyacı yoktu. Bir gün bir savaş meydanında yaralanmış ciddi bir kan kaybı yaşıyordu. Dalkavuklarını çağırdı. Onlara yüksek sesle bağırdı. "Hani ben Zeus'un oğluydum. Öyleyse bu kan ne?" İnsan olduğunu o zaman anlamış ama çok geç kalmıştı. Büyük İskender'in söylediği her söz gerek korku, gerek dalkavukluk, gerek inanmışlık nedeniyle meşru kabul ediliyordu. Onun her yaptığı adalete uygun sanılıyordu. Zeus'un oğlu gibi algılanıyordu.
Sayfa 203 - Omca YayınlarıKitabı okudu
Bir medeniyeti tahrip edecek derecede adaletsizlik, ancak iktidar sahipleri tarafından yapılabilir. İbn-i Haldun
Sayfa 199 - Omca YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir ağaçtan 10 ders 1.Ağaç yaşken eğilir ya da doğrulur 2.Düşen bir ağaca balta vuran çok olur 3.Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir 4.Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir 5.Bir ağacın kökü ne kadar derinse boyu o kadar yükseğe çıkar 6.Ağaç yaprakları ile gürler. 7.Hiçbir ağaç acaba bahar gelecek mi, çiçek açacak mıyım diye düşünmez 8.Meyveli ağacı taşlarlar 9.Her ağaç kendi toprağında büyür 10.Beşikten mezara kadar ağaca muhtaçsınız
-Şu yoldan geçen var ya, Durdu Güneş. İnsanlar arasında o kadar mesele varken tutmuş bitkilerle sohbet ediyor. -Bunda ne garabet var; şu dünyada aynı geminin yolcuları değil miyiz? Bizler hayat yolunda birbirimize destek veren yol arkadaşıyız. Bir bilge 'Bir yıldızı rahatsız etmeden bir çiçeği koparmazsınız' dememiş midir? Bitkilerin hayatı ile ilgilenmek de insanın hayatını sürdürme çabasının önemli bir unsuru değil midir?
Dertli Adam ve Lotus Çiçeği -Adam dertliydi, şehirden uzaklaştı, tenha ve sulak bir yerde oturup hayatı düşünüyordu. Toplumun kötü olduğu yerde insanın da kötü olacağı kanaatine varmıştı... Lotus dayanamayıp dile geldi. -Ben de bataklıklarda büyürüm. Bataklık kötü kokar ama ben güzel kokarım. Bataklıkta çirkinlik vardır. Ama benim güzelliğim herkesin gözü önündedir. Çevren ne olursa olsun, senin asaletin önemlidir. Peygamberler insanların azgınlıklarının en yoğun olduğu yerden çıkarlar. Senin karakterin o kadar güçlü olmalı ki fenalık iyiliğe çevrilmesi. Çirkinlikleri suçlamak ve ona katılmak kolaydır. Marifet onu güzelliğe dönüştürmektir.

Updates

See All
BİR AĞAÇTAN ALINACAK 10 DERS Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı. —Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım dedi. Birden ağaç dile geldi: —Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi. Adam heyecanla: —Seni
Bir ağaçtan 10 ders: Çocukken beşikte, ölünce tabutta
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı: Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım dedi. Birden ağaç dile geldi: Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi. Adam heyecanla: Seni dinlemek isterim, dedi. Ağaç
Reklam

Comments and Reviews

See All
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Umut, neşe, moral, bilgi, adalet ve duygu sosyal donanımı için, hayatın içinden öykü tadında sade ve içten anlatımlarla buluşacaksınız bu kitapta. Bilgeliğe giden yol; okuyarak, gözlemden geçer. Ve edinilen bilinci uygulama ve deneyimlerle daha da artırabiliriz. Bu tür kitaplar kelime ve kavram dağarcığımızı, kültürel motiflerimizi, medeniyet bilincimizi geliştirerek topluma ve evrensel bütünlüğe adaptasyonumuzu daha da kolaylaştırıyor. Anlatımlarda, mizah sanatıyla pekiştirilmiş, felsefi bir mantık örgüsü var. Olay ve gözlemlerin betimlenmesi ve imgelenmesi, sosyal psikolojinin ilgi alanına da giriyor. Gülmeye de ek vergi konulmadan, bu kitabı edinip neşenizi ve yaşam tecrübenizi yükseltmeniz önerilir. 18.11.2019 Ali Rıza Malkoç
Sen Zeus'un Oğlusun
Sen Zeus'un OğlusunDurdu Güneş · Omca Yayınları · 20192 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Bir ağacın, bir çiçeğin, bir papatyanın dilinden bize hayata dair anekdotlar sıralarken modern insanın eleştirisini yapıyor. İnsanın zaafını da anlamını da çiçeklerdeki yansımalarını seriyor gözümüzün önüne. Bazen önyargımızı kırıyor bazen gülüp geçiriyor, bazen düşündürüyor çoğu zaman ufkumuzu açıp bakış açımız genişletiyor. Deve dikeni zeytin dalına derken aslında nefsime sesleniyor. "Sana dışarıda verilen lütuf sıfatlarla övünmeyi bırak." Meşeyi itibarsız gören gül ağacına cevabını verip meşenin hakkını teslim ediyor. Yonca ile ısırganın tatlı atışması yüzümüzde tebessüm bırakırken servinin söğüte verdiği cevap ile bizi tefekkür alemine davet ediyor. Çınarı tecrübesinin verdiği özgüvenle tanırken hıyarla patates sürtüşmesinde güldürüyor. Bu arada mersin defne ye "insanların bize bu tür keramet yüklediklerine bakma, insanoğlu bu, sıkıştıklarında ateşe atıp yakarlar" diyerek bize de mesajını ulaştırıyor sağolsun. Çiçekleri empati yapıp tabi hayatından kopan kardeşlerini düşünüp hasbihal eder bulurken dertli ağaçları insan evladının kendi kendine yaptığı zulümden yakınırken çalıyı dilinden hayata anlam katar bulurken, dertli adamın lotus çiçeğinden aldığı dersle zihinlere iz bırakıyor. GDO ya temas etmeden, ayçiçeğinin dizinin dibinde oturmadan geçmiyor. Karaçalının hayatî öneme sahip nasihatlerine kulak verip söğüt ve dutu dinliyoruz şimdi. Ama tüm bu güzellerin içinde en muzdarip olanlar, hem yerinden yurdundan garip kalmış hem de makam odasında insanın tüm yüzlerine şahit olmuş mahzun çiçekler..
Bitkilerle Sohbet
Bitkilerle SohbetDurdu Güneş · Gülnar Yayınları · 20206 okunma