Beton sevdası, 60'larla beraber İstanbul'u istila etmeye başladı. Tarihi eserlerin tırpanlanmasıyla açılan bulvarlar, Amerika arabalarına verilen gazlar, yol yapmak için el konulan tarlalar, istimlâkler, apartmanlar, rahat yaşama hevesleri derken İstanbul'da büsbütün yanlış bir kentleşmenin çürük temelleri atıldı. Bağlar, bahçeler, bostanlar manzaramız olmaktan çıktı, yerini uzun süre gözümüzün önünden gitmeyecek olan inşaat sahneleri ve çamur deryaları aldı.
Oysa ki artık bizi çevreleyen her eşya gibi, tavırlar, jestler, duygu ve düşünceler de "Çin malı", sosyal medyada bir atımlık ömrü olan birbirinin kopyası yaşantılar...
Hatırlamak herkesin harcı değil. Hele doğru hatırlamak, saptırmadan, çarpıtmadan, kılıfına uydurmadan hatırlamak pek güç olsa gerek... "Kim maziyi değiştirmeden anlatabilir ki?"
Öncelikle kitabın spor klübü olan Beşiktaş ile alakası yok sevgili okur. Tamamen eski Beşiktaş semtini anlatıyor bize Fuat hocamız. Ve eşi kaleme alıyor yaptıkları röportajı. Yaş itibari ile biz genç okurlara arada güzel hayat anekdotları da veren kitap, mutlaka okunacak kitaplar arasında değil maalesef. Çeşit olsun yani sevgili okur.
Kitap sitede yoktu bildirimimden ekleme yapmışlar teşekkür ediyorum.
Eski Besiktas hakkinda cok guzel betimlemelerle röportaj tadında olan bi kitap. Ben sevdim️