"Henri Lefebvre, Şehir Hakkı adlı eserinde şehircilik pratiğini üç grupta değerlendirir. Bunlar; iyi niyetli insanların şehirciliği, kamu sektörüne bağlı (devlete) idarecilerin şehirciliği ve müteahhitlerin şehirciliğidir. İyi niyetli insanlar, topluma fayda sağlayacak bir felsefeyle insanî ölçekte şehirler kurarken, idareciler, insan faktörünü ve şehrin mazisini ihmal ederler. Müteahhitler ise, 'şehri pazar için, kâr amaçlı tasarladıklarını ve gerçekleştirdikleyini gizlemezler' (Lefebvre, 2015; 42-43) ve onlar için şehir, bütün unsurlarıyla pazarlanabilen bir şeydir."