Balca'nın tutkuyla buğulanan bal kristallerine bakıp konuştu."Seni bir öptüm, üç dişledim. Saraypatıları tacın, tüm bozkır şahidim olsun. Bundan böyle seni sözlüm bildim."
"Duydunuz işte. Konuşmayı bırakın da acele getirin şu taşları" dedi. Atasagun kızgınlıkla. Genç adamın hâlâ yaşıyor olması bile mucizeyken bu toy oğlanların merakını giderecek değildi. Atasagun henüz Balca'ya hiçbir görev vermemişti. O da bu yüzden Akbatu'nun başucunda sessizce bekliyordu. Arbuz elindeki siyah kabı Atasaguna uzattı. Kabın içinde irili ufaklı birçok urumday taşı bulunuyordu. Atasagun taşları alıp yaranın üzerine ve çevresine koymaya başladı
Başlarda güzel bir romandı. Ama nedense sonu benim açımdan güzel bitmedi. Ama alınıp okunması gereken bir roman diyebiliriz. Tarihe meraklı iseniz ve tarihi romanları seviyorsanız güzel bir kitap tavsiyesi.
.
Yazarımız tarihi araştırıp insanlara sevdirmeye çalışan bir yazar . Göktürklerdeki sağlık uygulamalarını inceleyip böyle güzel bir roman yazmış.
.
Göktürkler’in bağımsızlık mücadelesinde boyların sosyal yapısını ve özellikle dönem içerisinde kadının sosyal hayatta üstlendiği rolü otacı Balca üzerinden anlatan güzel bir kitap.