Egon Friedell 21 Ocak 1878’de Viyana’da doğdu. Üniversitede felsefe ve Germanistik okudu. “Bir Filozof Olarak Novalis” adlı teziyle doktorasını yaptı. Peter Altenberg ve Alfred Polgar’ın dostu olan dramacı, kabareci ve tiyatro eleştirmeni Egon Fridell Viyana kültür çevrelerinin önemli şahsiyetlerinden biriydi. 1922-27 yılları arasında Berlin ve Viyana’da Max Reinhardt tiyatrosunda oyunculuk yaptı. Daha sonra serbest yazarlık hayatına atıldı. Üç ciltlik eseri Kulturgeschichte der Neuzeit [Yeniçağın Kültür Tarihi] onu bir anda meşhur etti. Hitler’in Avusturya’ya gitmesinden kısa bir süre sonra, 16 Mart 1938’de, intihar etti. Egon Friedell’in diğer eserleri: Kulturgeschichte Ägyptens und des Alten Orients. Leben und Legende der vorchristlichen Seele [Mısır’ın ve Eski Şark’ın Kültür Tarihi. Hıristiyanlık Öncesi Yaşam ve Efsane]. Kulturgeschichte der Neuzeit. Die Krisis der europäischen Seele von der schwarzen Pest bis zum Ersten Weltkrieg [Yeniçağın Kültür Tarihi. Vebadan Birinci Dünya Savaşı’na Kadar Avrupa’nın Yaşadığı Krizler].
Dünyayı tek ve çift rakamlar ilkesine göre sınıflandırdıkları bir tür tablo çizmişlerdir. Buna göre, 1 rakamı tek ve çift rakamlar dizisini meydana getiren asli rakamdır. Tek sayı sınırlı olandır, çift sayı ise sınırsız (çünkü sonsuza bölünebilir). Bu arada, asıl Yunan yorumuna göre sınırlı olan daha mükemmel olandır ve bu düalizme evrendeki karşıtlar denk gelir: Tekil ve çoğul, sağ ve sol, erkek ve dişi, aydınlık ve karanlık, iyi ve kötü, vs. Dahası, "nokta" birliğin ilkesidir; "çizgi" (iki nokta tarafından belirlendiği için) ikililiğin; "yüzey" üçlülüğün; "vücut" ise dörtlülüğün ilkesidir: 1, 2, 3 ve 4'ün bütün cisimler dünyasını oluşturmasının yanı sıra rakamlar dünyası da bu sayılardan ibarettir, çünkü 1 +2+3+4= 10 ve diğer sayıların tamamı, bu ilk dizinin yalnızca birer tekrarıdır.
"Sofist" sözcüğünün ilginç bir tarihi vardır. Σοφιστής, aslında basitçe "bilge" demektir. Herodotos'ta "sofistler" Solon, Pythagoras ve Orphiklerdir; Arrianos'ta ise Hintli brahmanlardır, o bunları "gymnosofistler", yani çıplak bilgeler diye adlandırır. Yedi bilgenin adı, οί έπτά σοφισταί' dır. Aiskhylos Prometheus'u bir sofist, yani "tini güçlü" olarak görür. Sophizein, bilge kılmak demektir ve öğrencilerine bilgeliği vaat ettikleri için sofistler kendilerine "bilgeleştirenler" derlerdi.
"Şeyler, zamanın düzenine yaptıkları haksızlığın bedelini ödemek ve oluştukları şeylerin içinde yok olmak zorundadırlar, öyle de olması gerekir." Bireysellik bir suçtur, ebedi kökenden bir kopuştur, cezası ise dünya ruhunun evrenine geri dönüştür.
Bu gerçeği Schiller gençliğinde şu ölümsüz cümleyle dile getirmiştir: "İnsan, yalnızca oynadığı yerde bütünüyle insandır." Bu açıdan baktığımızda, Paris'in yargılanışı efsanesi de daha derin bir anlam kazanır. Paris gibi Hellenler de, Hera'nın, Athena'nın ve Aphrodite'nin yetenekleri arasında bir karara varmak durumundaydılar. Eğer isteselerdi birleşir ve dünyaya hakim olabilirlerdi: Yegane ciddi rakipleri Kartacalılar ve Persler bile bunu engelleyemezdi. Ve eğer güçlerini bu nokta üzerinde yoğunlaştırsalardı, o eşsiz kavrayışları sayesinde dünyanın ardına en derin gözlerle bakabilir, en yüksek bilgeliğe erişebilirlerdi. Ne var ki onlar güzelliği seçtiler, hatta gerçek Helena Mısır'da olduğu için güzelliğin de yalnızca hayalini seçmiş olan Paris'in yolundan gittiler. Görüntünün görüntüsünü her şeye tercih etmekte muhtemelen haklıydılar. Nietzsche, "Onlar derin oldukları için yüzeyseldi," derken bunu kastediyordu.
Ev kadınına sonsuz saygı duyulurdu ama içten bir saygı değildi: Koca ona yalnızca çocuklarının anası gözüyle bakardı. Latincede nikâhına almak demek in matrimonium ducere demektir, yani anneliğe sevketmek.
"İnsan insan derler idi,
İnsan nedir şimdi bildim."
Muhyiddin Abdal
Egon Friedell, artık çağımızda pek rast gelemediğimiz, birçok alanda uzmanlaşmış, çok yönlü bir kişilik. Alman edebiyatı, felsefe ve doğa bilimleri alanında eğitim gören Friedell; yaşantısını eleştirmen, yazar, gazeteci ve oyuncu olarak sürdürür. Yahudi bir ailenin
Kitabın tarihi irdeleme şekli beni çok etkiledi. Yazar tarihin sadece hudutlardan ibaret olmadığını ve kültüründe incelenmesi gerektiğini vurguluyor ve kültür tarihinin üzerine yoruluyor. Tarihe farklı bir açıdan bakmak isteyenler okuyabilir.
Şimdi Egon Friedell on numara yazmış cancanlı kelimeler felsefecilerden alıntılar vs Etrüsk halklardan da bahsetmiş ,tiyatrolardan ,beslenme ,denizcilik,coğrafya,homeros vs hepsine girmiş ama ben 220 civarı gibi bıraktım yani ara verdim. Döneme hakim kısmen de olsa etti baya bir bilgi anladım fakat dönemin ünlü düşünürlerini basit bir dille anlatmamış.Plutarkhos veya Pythogoras aklımda kalanlar çok ağır bir dile girmiş.Zaten felsefe bilimi ve metafizik konularında anlama kıtlığım var rahmetliyi okurken iyice uçtum gittim.Ama söz devam edeceğim şu Yunan düşünce dünyasını anlayıp geri geleceğim. Daha bilgili olsaydım puanım 8.7/10 cahilliğimden dolayı 6,7/10