Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliğinden 1989 yılında mezun oldu. 1991 yılında İş Bankası’na girdi ve 2013 yılında şube müdürü olarak emekli oldu. Yaşam koçluğu eğitimi ile yeni bir sektöre adım attı. Koçluk faaliyetlerinin devam ettiği bu süreçte ilk kitabı olan “Çaya Kaç Şeker” yayınlandı. Hem koç hem de yazar olarak kariyerine devam ediyor.
Unvan:
Şair,Yazar,Yaşam Koçu ve Neuro-Linguistic Programming(NLP) Uzmanı
"Bazen erken gelen, bazen geç kalan ne çok şey var hayatlarımızda. Yaşadıkça farkına varıyoruz ki 'şimdi sırası değil' dediklerimizin sonrası, 'neden şimdi!' diye hayıflandıklarımızın öncesi yok. Zaten her şey tam zamanında olsaydı, yaşamın tamamı mucizelerden ibaret olurdu."
“Hayatı sevinçle yaşamaktan daha güzel ne var ki? Sevinç yoksa canı sıkılır insanın. Yeni bir deneyime ihtiyacı vardır artık, eskiler yeterince tekrarlanarak öğrenilmiştir çünkü. Hayat sonsuz olasılıklarıyla her an yeni bir firar etme ihtimali sunar sıkıcı eskilerden.Hele de arada bir gidip dönmek mümkünse..
Yanlızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka, baka
Bir dost göz arayışıyla,
Saat tıkırtısıyla…
Korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla,
Ama
"Günün aydın, akşamın iyi olsun" diyen biri olmalı.
Bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda
Yoksa, zor değil, hiç zor değil,
Demli çayı bardakta karıştırıp
Bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama "Çaya kaç şeker alırsın?"
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra…
ARA SIRA
Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla,
Yaşlanmak hoş değil, duvarlara baka baka.
Bir dost göz arayışıyla,
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam,
Geçinip gideriz biz mutlulukla,
Ama; "Günün aydın, akşamın iyi olsun"
Diyen biri olmalı.
Bir telefon sesi çalmalı, ara sırada olsa kulağımda.
Yoksa zor değil, hiç zor değil,
Demli çayı bardakta karıştırıp,
Bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama; "Çaya kaç şeker alırsın?"
Diye bir ses sormalı ya, ara sıra...
ELİF ŞEBNEM AKAL
Elif Şebnem Akal
Dipnot: Bu şiir, "Çaya Kaç Şeker" adıyla Cahit Berkay tarafından bestelenmiş ve Moğollar grubunun 2009 tarihli "Umut Yolunu Bulur" albümünde yer almıştır.
Yalnızlığa dayanırım da, birbaşınalığa asla..
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka..
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla.....Korkmam
Geçinip gideriz biz mutluluğumla,
ama
'Günün aydın, akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı..
Bir telefon sesi çalmalı arasıra kulağımda...
yoksa
Zor değil, hiç zor değil,
demli çayı bardakta
karıştırıp bir başına
yudumlamak doyasıya....
Ama
'çaya kaç şeker alırsın? '
Diye soran bir ses
olmalı ya ara sıra......
Okuduğum kitabın yazarını merak eder ve okumaya başlamadan önce ufak bir araştırma yaparım hep. Bazen hiçbir şey bulamam bazen kısa bir #özgeçmiş ve eğer varsa daha önce yazdığı kitapları çıkar karşıma. Bu kez @elifsebnemakal yazar yazmaz, #google şahane gülen bir kadın çıkardı karşıma. Cidden öyle güzel ve içten gülümseyen fotoğrafları vardı ki
Merhaba arkadaşlar sizlere güzel bir kitap yorumuyla geldim.
.
.
Şiirleri çok sevdiğim için yer yer yazı yer yer şiirlerden oluşan ve beş bölümden oluşan güzel bir kitapdı.
.
.
yokluğun,
Ağır bir iş
Yokluğun sabıra yabancı
Kor bekleyiş .
.
Gelişin
Uçan balon sımsıkı tutunduğum
Gelişin neşeli bir kundura sesi
Kapı bayramı .
.
Yara açan kıymeti bilinmeyiş
Gidişin
Olmasaydı .
.
Kitabımızın içinde ayraçdan hariç çayda vardı.Kitabın kapağı görüntüsünde minnoş bir çay bu ayrıntı çok güzeldi.
.
.
Merhaba, sosyal medya aracılığı ile tanıdığım okuduğum Ölü Aşklar Derneği kırık kalplerin hikayesi.
Jale artık dayanamadığı evliliğine bir gece yarısı evden yalınayak kaçarak son verir. Yeni hayatını tüm zorluklara rağmen kurmaya çalışırken evlenmeden önce idealleri hayalleri olan içindeki kadını keşfeder. Bu kimliği sayesinde sanatın sihirli dünyasına adım atarak , kendi gibi nice kırık kalpliyle birlikte bir edebiyat/şiir oluşumu olan Ölü Aşklar Derneğini kurarlar. Bu arada fırtınalı ve sonu hüsranla biten bir aşk daha yaşar Jale.
Hikaye 2000 li yılların başında başlayıp 20 yıl gibi bir zaman diliminde geçiyor. Yazarın yaşam öyküsünden kesitler taşıyan romanda ülkenin sosyal yapısının da nasıl değiştiğini okuyoruz. Değişime dil ve anlatım farkı ile vurgu yapılmış. Şöyle ki anlatım şiirlerle zenginleştirilmiş naif bir şekilde ilerlerken finale doğru anlatım da değişiyor. Daha ağresif daha tahammülsüz daha saygısız bir hale bürünüyor.
Kendi hikayesini yeniden yazan güçlü kadın hikayeleri okumaktan hoşlanan herkes rahatlıkla okuyabilir. Kitapla kalın.