Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emel Esin

Emel EsinTürk Kozmolojisine Giriş yazarı
Yazar
8.9/10
30 Kişi
67
Okunma
17
Beğeni
2.049
Görüntülenme

Emel Esin Gönderileri

Emel Esin kitaplarını, Emel Esin sözleri ve alıntılarını, Emel Esin yazarlarını, Emel Esin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gök, göksel cisimler ve atalar için yapılan ayinlerde davul çalınmaktaydı. Gök gürültüsü gibi ses çıkaran, en büyük davullar, gök ayinine ayrılmıştı. Ayinler sırasında bulutlar kararır ve yağmur yağarsa, gök tanrısı davete gelmiş sayılırdı. O zaman, elinde kalkan ve balta tutan hükümdar ile askeri okulda yetiştirilen genç alplar, gök tanrısını eğlendirmek için, Çu sülalesinin kurucusu Wu'nun destanını temsilen dans etmekteydiler. Kadınlar ise çiçek serpiyordu. Gök ayininde hükümdar koç postu giyerdi.
Kainatın bütün tezahürlerini...birbirlerine zıt, fakat birbirini tamamlayan iki evrensel 'nefes'ten oluşmuş olarak kabul eden sistem...
Reklam
Kök Türkler ve Uygurlarda da, yış'ın yanında, tek bir ağacın da hükümdarlık ve sülale simgesi olduğu anlaşılmaktadır
Kök Türk Kagan soyunun mensup olduğu sülaleyi bir ağaca benzetiyordu. Büyükler ağacın kökü ve gövdesi, gençler dalları ve yaprakları gibiydi.
Ibn Fadlan," Oğuz boylarının, kurban edilen atların ve koçların ve öldürülen düşmanların (balbal)," olen kahramana öbür dünyada hizmet edeceğine inandıklarını kaydeder. Ölenin ruhunu cennete götürenin kurban edilen at olduguna inanılmıştır. Atı kurban etmekte gecikilirse, ruh rüyalara girerek cennet yolunda relakatçilerine yetişememekten yakmacaktır.
VII. yüzyıldan iki Türk kağanına ait dağ şeklinde yapılmış mezarlar hakkında Çinlilerin naklettikleri, kutlu dağ ikametgahlarının hükümdarın ruhunun ikametgahına ve gök kapısına dönüştüğü sonucuna götürüyor.
Reklam
Türkler de değerli taşların ve madenlerin gökyüzünde olduğunu hayal etmişlerdir." Kaşgari, göğün, firuze ve ak yeşimtaşından oluşmuş olarak tanımlandığı ve gök kubbenin çevresinde döndüğü düşünülen Kutupyaldızı'na "Altın (ya da Demir) Kazık" (Altun/Temür Kazguk) denildiği bir şiirden bahseder.
Daga benzeyen hükümdar, yüce bir dag gibi yer ve gök arasındaki iletişimi sağlayarak yerin ve göğün lütuflarını elinde tutuyordu.
Dağların biçiminin onların unsurlarla bağlantısını ortaya koyduğuna inanan Çinliler, maden cevheri barındıran dağlara kısmen yuvarlak bir biçim atfetmişlerdir. Bu tür geleneksel dag biçimleri, aynı ölçüde eski göçebe ve Türk sanatında da görülür
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.