Emmanuele Bernheim Reviews
You can find Emmanuele Bernheim reviews, Emmanuele Bernheim book reviews, Emmanuele Bernheim ratings on 1000Kitap.Fransız yazar Emmanuéle Bernheim'e ait okuduğum ilk kitap. İnternet üzerinden yapılan araştırmama göre yazar romanlarında günümüz kadınını işliyor. Cuma Akşamı kitabında da genç bir kadını ele alıyor. Kadın- erkek ilişkisinin gizemli dünyasını yansıtan Emmanuele, hikaye tadında, zevkli bir gözlemi yansıtıyor.
Cuma Akşamı kitabında, yaşamında köklü bir değişiklik yapmak üzere olan Laure adlı bir genç kız, bir davete gitmek için arabasıyla yola çıkıyor. Sıkışık trafikte otostop yapan bir erkeği arabasına alıyor. Genç adamın tabiri caizse büyüsüne kapılıyor. Laure ilerleyen dakikalarda bedenin vermiş olduğu isteklere engel olamıyor, duymuş olduğu fiziksel hazzı geri çekemiyor. Ve şevhetin vermiş olduğu zevki özgürlüğüne tercih ediyor.
Kitap son derece abartısız, gerçekçi yalın ve günümüz modern 'kadın' göz önüne alınarak anlatılmış. Hayatı alt üst olmuş bir kadının gelişen hikayesi...
İyiyim, sadece biraz yorgunum.
Keyifli okumalar.
Yalnız yaşamından sıyrılıp beraber yaşayacağı adamın evine taşınmasından hemen önceki gün, tüm hazırlıklarını tamamlamış ve bu arada bir daveti de son kez değerlendirecek olan bir kadının, gideceği yer ile yola çıktığı yer arasında kokusunun büyüsüne kapıldığı bir adam ile yaşadığı tek bir gecede, kadının duygu değişimlerini sergiliyor bu kitap.
Aklın ve duyguların aynı potada bir türli erimediğini roman karakteri gösteriyor okuyucuya. Küçücük bir adım, bir karar ile hayatını tümden değiştirecek bir yöne de saptırabilir, gelip geçici bir gün/gece de edebilir ya da insan kendini bir yere bağımlı kalmaya mecbur hissetmekten kurtulabilir. Bu adım, bu karar tabii birçok etkenden bağımsız düşünülemez ama modern çağda tavsiye edilen yaşam biçimlerini bu kararlar doğrultusunda yorumlamak birçok kişinin çıkarı yönünde. Kitaplar hayatı şekillendirir fakat bu kitap ile hayatınızı belirlemeniz tevsiyem değildir. Sonuçları vahim de olabilir.
Onun Karısı yokkkkk
Elbette Thomas in karısı var....
Tekrar tekrar tekrar hatta her gece 1 kez mutlaka okunması gereken bu kitap hakkında kitabın sayfasından daha çok inceleme yapılır ki....
Ah Claire!
Sen tutkulu kadınların hikayesesin,
Sen herseyi dibine kadar yaşayan kadınların hikayesi,
Sen...Claire tutkuyla seven her kadınsın...
Kocasinda kendini seven kadınlardan nefret edersin, Kocasını sevmek için seven kadınlardan da nefret edersin...Kocasını yapay bir seviyle seven kadınlardan daha çok nefret edersin....
Claire!
Senin adın acı aşk, senin adın tutku....
Sen o seni büsbütün sarsan buruk acıyı keyfe dönüştürebilen tutkulu aşkların kadını....
Qəribə bir abu-havası var idi kitabın. Eşqi, soyuqluğu, həsrəti, həddən artıq düşüncənin beyində yaratdığı yorğunluğu sadə cümlələrlə hiss etdirməyi bacarıb yazıçı.
Və baş qəhrəmanı kimi sevirsə sevsin, ona dair detalları toplamağı adət halını alıb, o bəlkə də insanlarda deyil, sadəcə detallarda qalmağı sevir.
Kitap hakkında yorum yapmadan önce şansızlığı ilgili birkaç kelam edeceğim. Zweig ustanın korku kitabından sonra okumamın andıran konu olarak birbirini benzerliklerinin olmasından dolayı istemsiz karşılaştırmama neden oldu. Yorumumda bunun etkisinin olduğunu belirtmek isterim. Birde yazarın ilk kitap olduğu için çok fena ezdi Zweig amca. :D
Genel olarak dili çok sade ve edebi olarak ortalama bir yapısı var. Kurgu, boşluklar çok fazla ve bir ana karakter hakkında çok az bilgi vermesi pek hoşuma gitmedi. Konu olarak ilginç ama çok hızlı bir şekilde işlemesi biraz konuyu baltalamış.
Özel olarak da ana karakteri hiçbir şekilde empati yapamadığım ilk kitap. Bu kadar dengesiz bir kadınla ne sanalda ne gerçekte karşılaştım. Aslında kendi monotonluğunda yaşarken içgüdüsel olarak(Sönük bir hayat yaşadığı için erkekler tarafından fark edilmemesinin içgüdüsel öfkesiyle yaptığını düşünüyorum. Ben biraz hayata renk gelmesi için yaptığını düşündürdü. Biraz acımasız davrandım gibi. :D) birini bıçaklamasından sonra dünyası tamamen değişiyor. Suçluluk duygusuyla bıçakladığı kişinin yaşayıp yaşamadığı, bıçaklanma sonrasında hayatının değişip değişmediğinin izini sürüyor. İzleri takip ederken farkında olmadan hayatında radikal değişimlere uğraması ile en sonda çok farklı bir karaktere dönüşüyor. Beni pek etkilemedi ama okumayın demeyecek kadar kötü kitap diyemem yukarıda belirttiğim durumdan ötürü. :D
Şimdi her akşam, Thomas ile birlikte yemek yiyorlardı ve yakında birlikte yaşayacaklardı. Onun karısı olacaktı. Çocukları da olacaktı.
Çekmeceyi aldı ve kağıt sepetinin üzerine eğdi. Biraz daha, biraz daha eğdi ve sarı paketler, on iki kuru gül, şampanya mantarı, resimler, telesek reter kasetleri ve küçük sarı plastik golf sopası sessizce çöp torbasına kaydılar.