Engin Akyürek Reviews
You can find Engin Akyürek reviews, Engin Akyürek book reviews, Engin Akyürek ratings on 1000Kitap.
O kadar sade, o kadar bizden öyküler ki, çoğu öyküyü okurken kendi çocukluğu mu benim çocukluğum mu karar veremedim ve ben yine de o yıllara döndüm. Keyifle okudum, güzel bir pazar gününün keyfini paylaştım onunla.
Bir de ödediğim paranın Darüşşafaka'ya gideceğini bilmek daha da keyif kattı günüme.
Filmlerini seviyordum, bir de kalemi eklendi sevgime.
Ayfer Tunç bir roportajinda"öykü yazmak bir yazar için oldukça zor bir iş aslında çünkü derdinizi kısa ve net bir biçimde anlatıp duygu yorgunluğunuzu okura da geçirmek zorundasınız; bunun için yazarlar genelde romana yönelir "demişti...Engin Akyürek bunu iyi yapmış bir yazar olmadığı halde...
Sıradan insan öykülerine, duygularına yer vermiş. Okurken her bir öykü için ayrı ayrı altı çizilecek cümlelerin çoğulluğu ve öykünün yoğunluğu sizi sarsıyor. Tam bir" son "çiziyorsunuz kafanızda ; "ters köşe "oluyorsunuz sonra. Bu sıradan olmanın sarsıntısı aslında." Hayat sıradandır ve sıradan olmak özel kılar insanı "Kitabın ana mesajı bu kanaatimce.
Öykülerin kitaptaki sıralaması için bir de editör ü tebrik etmek gerek;engin beyin yazım sürecini çok iyi gözlemlemiş...Öyle ki ilk iki öyküsünde biraz acemice bulduğunuz "yazanın"kitabının sizi eline geçirmesine sizin bile hayran kalmışlığınızı editör de fark etmiş.
Yazı yazmak iyi.Yazi ile barışık olmak çok iyi. Naif bir duruşun, bir ön sezginin arkasında yazının sağladığı sakinliği bizimle paylaştığı için çok teşekkür etmek gerek Engin Akyüreğe...
Eğer bir gün oyunculuktan sıkılır ve bırakırsa bu sefer öykü değil bir romanla karşımızda olmasını dilerim
Kitap bir lüks değil ihtiyaç.
Kitabın adı:Zamansız
Yazarın adı:Engin Akyürek
Sayfa sayısı:176
Yazarımızın 2 kitabı vardır . Bu kitabında yine öykülerle dolu bir kitap. Kitabımızda zamansızlıklarla dolu öyküler.
Çocuk büyür okula başlar bir türlü ödevini yapamaz Çünkü zaman kısıtlıdır . Nedeni çocuk oynayacak uyuyacak karnını doyuracak derken Her şey rüyada olup bitmiştir. Onun için ödevini yaptı sanır okula gider öğretmenine yalan söylemek zorundadır ama bir yalan dahi söyleyemez çünkü zaman bitmiştir.
Büyükler sürekli koşturmaca içindedir. İşe yetişme eve yetişme alışveriş derken insanların bir türlü karşılıklı oturup dertleşme sohbet etme hal hatır soramazlar. Çünkü zamansızlık almış başını gidiyordur....
Yazarın oyuncu olması sebebiyle kitaba önyargı ile başladığımı itiraf etmeliyim.
Engin Akyürek’i oyuncu olarak her ne kadar sevsem de hatalarını belirtmem gerek. Çünkü dilinde yer yer yapaylık vardı. Hani bazı yazarlar vardır ya “süslü cümleler kurayım da okuyanlar vay be desin” der. Cümleleri tam da öyleydi bazı yerlerde. Ama bu şekilde kasmayıp da sade bir dil ile devam etseydi daha güzel olabilirdi.
Kitabın ismi “Sessizlik” olunca öykülerin hepsini karamsar bir havada bekledim. Ama beklediğim gibi olmadı. Çocukluk, aşk, hüzün… Birçok iyi ve kötü duygu bir aradaydı. Gerçeklik ve kurmaca iç içeydi.
Kitapla ilgili en sevdiğim detay ise telif gelirlerinin Engin Akyürek tarafından Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanması oldu.
Edebi olarak yüksek beklentiye girmeden okunabilecek bir kitap.
Kitabın adı:Sessizlik
Yazarın adı:Engin Akyürek
Okuyanın adı: Nezaket Topal
Sayfa sayısı:200
Oynadığı dizileri ve sinema filmlerini severek izlediğim oyuncu yazarımızın kitabında bir çok öykü var . Öykülerde çocukların çocuk evlerin önünün ya da bahçelerinin oyun alanı olduğu dönemler var hani annelerimiz pencereden ayşeeee ahmeeeetttt hadi eve babanız geldi sofraya oturacağız diye seslendiği dönemler.
Aşk var ihanet terkedilmişlik terk ederken ben onsuz yapamam dediği kedisini bırakıp giden sevgililer var neler yok ki çok güzel bir kitap kitabın güzelliğinin yanında bir güzellikte amacı . Çünkü geliri Darüşşafa Cemiyetine gidiyor.
Hadi bir ışıkta siz olun ...
200 syf.
8/10 puan verdi
Engin Akyürek... En sevdiğim, en beğendiğim oyuncuyu yazarlıkta da oldukça başarılı buldum. :) Akıcı, bir çırpıda okunabilecek üsluba sahip. Anlatımındaki betimlemeler de öykülere renk katmış. Öyküleri bizi çocukluğumuza, geçmişe götürüyor ve şimdiye getiriyor.Gerçeklik ve kurmaca iç içe... Anlatılanların yabancısı değiliz, kendimizi adeta