Bağırdım, Yusuf’un bende bir gömleği kaldı
Bu boyunlar, alınmaz hınçlar, hesaplar olmasın
Suladım, nar çiçekleri serptim topraklarına
Uzun gün, uzun gece karanlıkta kalmasın
Günçe'nin şiiri mi çocukların çevresinde dönüyordu yoksa çocuklar mı o şiirin merkezindeydi, karar vermek zor. Erken bitmiş çocukluğunu şiirle sürdürdüğünü orada aklı karışacak kadar çılgınlar gibi eğlendiğini söylemek ise daha isabetli gibi görünüyor: "Bir yangın başladı bayram gecesi/ Çocuklar çılgın eğleniyordu/ Akşamlara kadar düşündüm/ Aklım adıma gelmiyordu."
Şiir tabanca oldu artık
Bir tarih düşelim şuraya
Kelimeden ve ustadan kurtuldum
Aşk gitti, başka kaleler kaldı geriye
Susun ki boynu vurulanlar olabilir
Aysız durur kanla soğutulmuş gece
Susun ki göğüs kafesimden geçer yüzleri
Eller arkadan kelepçe gözler incedir
Şiir de barut kokmalıdır son günlere geldik
Kötülük kolordu gezmektedir