Bir gün öleceksiniz ve bunların hiçbirinin bir önemi olmayacak. Keyfini çıkarın. Olumlu bir şey yapın. Biraz sevgi gösterin. Birilerini mutlu edin. Biraz gülün. Anın hakkını verin. Ve işinizi yapın.
Kendinizle on dakika olsun konuşmayı bırakır, kendi hikayenize kafayı takmayı bırakırsanız, Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gerçekten çok yukarıda olduğunuzu ve yaşamın oldukça güzel olduğunu fark edersiniz.
Okunabilecek yani okunmaya değer bir kişisel gelişim kitabı.
Çünkü;
1-Naval Ravikant, ağırlıklı olarak yaşadıklarından öğrendikleri diliyle bilgiyi kitaba aktarmayı tercih etmiş.
Eric Jorgenson sadece derlemiş.
2-Saçma sapan önerileri yok. Çok kritik uyarıları da mevcut.
3-Fantezi yapmamış. Çünkü sıfırı görmüş ve biliyor.
Bununla birlikte; -elbette- Amerikanvari. Bu yüzden kimi tavsiyeler -zaten- geçersizleşiyor ama ağırlıkta değil. Tweetlerin kullanılması…bilemedim, pek hoşuma gitmedi. (Ama tamamlama yapan özlü sözlerden daha iyi olmuş sanki)
Tümüne baktığımızda, tavsiye edersem pişman olmayacağım bir gelişim kitabı.
Hayatımı değiştiren kitaplar listesine ekledim
Çoğu sayfasının köşesini kıvırdığım kitaplardan biri
size oyun gibi gelen işi bulun diyor bu zamanın iş hayatına o kadar oturuyor ki Çoğumuzun yaşadığı iş sıkıntıları stresi hayatımızı mutsuz kalitesiz yaşamamıza sebep oluyor
Kitabı instagramda paylaşımlarını okuyup beğendiğim bir kariyer danışmanından duyup, araştırmış sonrasında da almıştım. İstemek kitabında Naval Ravikant’ın ismine denk gelince ise merak edip öne çekmiştim. Kitap Naval Ravikant ile yapılan podcast, röportaj ve sohbetlerden, ayrıca Naval Ravikant’ın twitter paylaşımlarından derleme. Kitabın kopyasına ücretsiz ulaşılabiliyor zaten. Kazanç elde etmek amacıyla yazılmamış yani. Ben kitabı elime alıp “bu adam kimmiş?” diye araştırana kadar tanımıyordum kendisini. Hindistan’dan gelip Amerika’ya yerleşen, oldukça yoksul bir aileye mensup biri anladığım kadarıyla Ravikant. Şimdi ise çok varlıklı bir girişimci ve yatırımcı. AngelList’in CEO’su ve kurucu ortağı. Biraz sıra dışı biri anladığım ve okuduğum kadarıyla. Zengin olduktan sonra felsefeye merak sarmış, çünkü paranın mutluluk getirmediğini görmüş sanıyorum. Kitabın ilk bölümü zenginlik tavsiyeleri dolayısıyla bana çok hitap etmese de, her kısmından kendimce aldığım bir şeyler vardı. Kitabı ve Naval Ravikant’ın hayattan damıttıklarını beğendim. Başkalarının ilkeleri ve kendilerine belirledikler yöntemler üzerine okumayı seviyorum sanırım.