Ertuğ Uçar

Bir Çift Ayak yazarı
Yazar
7.4/10
45 Kişi
174
Okunma
11
Beğeni
2.112
Görüntülenme

En Eski Ertuğ Uçar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ertuğ Uçar sözleri ve alıntılarını, en eski Ertuğ Uçar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Deniz fenerleri çıkardıklara seslere göre gruplara ayrılabilirler. Sise yabancı bölgelerde sessiz fenerler bulunur. Diyafonlu fenerler sıkıştırılmış havayla çalışıp alçak tonda bir sedayla başlayan hüzünlü bir ses çıkarır. Sis düdükleri, sirenler, kamış düdükleri, çanlar ve gonglar... Bazıları havada asılı kalır, bazılarını su yutar, kimileri işe yarar, kimileri yaramaz. Bazılarıysa emekli olduktan yıllar sonra bile bekçilerinin kafasının içinde yankılanır. Öyleki torunu kulağını dedesininkine dayasa bu sesi duyabilir.
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Taşlıkburnu fenerine giderken
Denize sırtını çevirirsen, üç bir yanında dağlara doğru yükselen bu toprakların her bir karışı için bitkilerin itiştiklerini fark edersin. Ama hepsi de büyür; çünkü herkese yetecek su, güneş ve yalnızlık vardır bu saklı dünyada. Kıyıda denizkamlumbağaları görürsün sonra. Başka kıyılara doğru yola çıkmadan önce dinleniyor olacaklar kabuklarını ısıtan güneş altında. Yanlarından geçen turuncu motosiklete aldırmayacaklar...
Sayfa 74 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Önün güney. Alabildiğine deniz. Solun doğu. Sağın batı. Güneş iyice yatmış, ama bir türlü batmıyor. Boğazında kimbilir ne zamandır öylece duran, nefes alıp vermeni, konuşmanı zorlaştıran düğümün sebebi ise kuzey. Arkanda bıraktığın dünyaya kulak verirsin... Çığlıklar, cırtlak renkler, sirenler, korna sesleri, bitmez bir keşmekeş. Nazlar, kaprisler, ikiyüzlülükler; anlaşılmaz insan ilişkileri. Arabalar, ofisler, okullar.
Sayfa 77 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Uyanıklık âlemi, seçilmiş bir avuç insan dışında bu yansımaya geçit vermez. İnsan uyanıkken kâinatın mülk yüzündendir. Maddenin hantallığı hâkimdir yaşantılara. Göz, ağız, burun, eller ve ayaklar, kulaklar ve beden, bitmez tükenmez meşguliyetlerle iki ayna arasındaki kumaşı ilmek ilmek dokur, sıkılaştırır.
Sayfa 27 - Can YayınlarıKitabı okudu
Fallar ve rüyaların gelecekten bahsettiğine inanılır. Gelecek, halbuki bilinmeyen, her an değişebilen, değiştirilebilen sınırları belirsiz ülkedir. Rüyada görüldüğünde bile bu niteliğini korumaya devam eder. Ta ki anlatılana dek. Anlatmak rüyayı ete kemiğe büründürür.
Sayfa 41 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Beklemekten sıkılınca gelir. Aramaktan vazgeçersen bulursun.”
Sayfa 9
Reklam
“Sonuna dek çabalayıp her şeyi denedikten, düşüncelerini sınırlarına kadar, şüphelerini çılgınlığa kadar zorladıktan sonra gerçekten bitkin düşmeli insan. Bırakmalı. Unutmalı. İşte o zaman gelir. Kaybolan eşyalar, vefasız arkadaş, zihnin kıvrımlarında saklanan düşünce o zaman çıkar ortaya. Hatırlamaya çalıştığın şarkıcının ismi, aramayı bırakınca gelir aklına.”
Sayfa 9
“Hepimizin bir penceresi var. İçeriden dışarıya bakmak için. İçeriyi dışarıdan, içimizi dışımızdan ayırmak için. Nemi, sıcağı, kokusu, tozu beni hapşırtan İstanbul’dan korunmak için. Dünyayı her günün sonunda şaşmadan saran karanlıktan kaçmak için. Kara gökyüzüne tabak gibi asılı ayla ve onun seyrettiği huzursuz şehirle aramızda ince bir cam var.”
Sayfa 18
“Ev. Ev nedir? Eşyalar mıdır evi ev yapan, insanlar mı?”
Sayfa 31
200 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.