Herkese merhaba Bugün farklı bir tarzı olan kitapla geldim. Okurken düşündüren cinsten... Bir akıl hastanesinde yatmakta olan deli diye tabir ettikleri adamı konu alıyor. Doktorların çoklu kişilik bozukluğu tanısı koydukları bu adam, günlerini pencereden izlediği salkım söğüt ağacını, duvardaki çatlakları ve karıncaları izleyerek geçiriyor. Bu deliliğin bir güzel yanı ise çok değerli misafirlerin onu ziyaret etmesi. Gerçekte değil, hayal dünyasında... Marx, Ömer Hayyam, Freud, Nietzsche... Daha kimler kimler var. Kitabın en güzel yeri bu bilim insanlarıyla, şairlerle yaptığı güzel sohbetler. Okurken kendi düşüncelerimi, görüşlerimi görmek beni çok mutlu etti. Çünkü benim gibi -bizim gibi- düşünen insanların sayısı oldukça az. O yüzden bu kitap bazılarına hitap etmeyebilir. Ama farkındalığınızın artması için okuyun ve sorgulayın kendinizi derim.