Ertuğrul Tarık Kara

Tarihte Ramazan author
Author
0.0/10
0 People
2
Reads
0
Likes
213
Views

Ertuğrul Tarık Kara Quotes

You can find Ertuğrul Tarık Kara quotes, Ertuğrul Tarık Kara book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kadınlar için Ramazan ayı, sonu rahmetli olacak şekilde biraz zahmetlidir. Zira iftar ve sahur yemeklerinin hazırlanması vazifesi genelde onların üzerindedir. Fakat onlar da eş ve çocuklarına zevkle hizmet etme duygusunun yanında; bunca telaşe içerisinde teravih namazını komşularıyla birlikte camide cemaatle kılarak ve gündüzleri de mukabele takip ederek bu ayı dolu dolu geçirmeye çalışacaklardır.
Kadınların teravih namazı kılmaları için de camiler ayarlanmakla birlikte, küçük çocuğu olan kadınlar, camiye gitmeleri zor olacağı için mahallede bir evde toplanarak namazlarını kılarlardı. Namazın ardından kendi aralarında otururlar, ilahiler okurlar küçük çocukları eğlendiren kadınları seyreder, verilen çerezlerin ve içilen şerbetlerin ardından, eşleri eve gelmeden geri dönerlerdi.
Reklam
Teravih
Teravih namazı aralıklı olarak kılınır, günümüzdeki gibi başlar baş- lamaz yirmi rekâtın tamamı kılınmazdı. İlk dört rekât sonunda saba, dügâh veya bestenigâr ve ikinci dört rekâtta hüzzam ve üçüncü dört re- kâtta ekseriya ferahnak ve dördüncüde eve, beşincide de Acem bestele- rinden ilâhîler okunurdu.
Mahya
Mahyalarda genel manada; “Safa Geldin Ey Ramazan”, “Merhaba Ya Şehr-i Ramazan”, “Bismillahirrahmanirrahim”, “Elveda Ya Şehr-i Rama- zan”, “Ya Allah”, “Ya Muhammed”, gibi ifadeler yazılmakla beraber, zaman zaman içtimai içerikli mesajlarda mahyalar vesilesi ile halka iletil- miştir. Örneğin I. Dünya Savaşı yıllarında “Hübb ül Vatan Min El-İman (Vatan sevgisi imandan gelir)”, “Hilal-i Ahmer’i Unutma” gibi ifadeler görülmüştür
Ramazan davulcuları, Ramazan ayı ile anılan en önemli unsurlardandır. Çoğu Kıptî, bazıları da tulumbacı delikanlılardı. Biri boyuna ufak boy bir davul asar, diğeri eline bir cam fener alır, mahalleleri dolaşır, büyük ev ve konak kapılarında durur, kendilerine has bir ritm içinde davul çalar, mani okur, bahşiş beklerlerdi. Ezbere bildikleri Ramazan manileri ile konak kethüdalarını coşkuya getirmelerine göre bahşiş aldıklarından, söylenen maniler birbirlerinden hoş ifadeler taşırdı.
Aslen Farsça bir kelime olan mahya; ay anlamındaki “mah” kelimesine –ya eki getirilerek Ramazana ithafen “aylık” manasına gelen “mahya” hâlini almıştır. Kelimenin doğru yazılışı “mahiye” olmakla birlikte zamanla bozulma geçirmiş ve mahya şeklinde söylenir olmuştur. Kelimeyi tek başına “mahya” olarak değil de yapılan işi ifade etmek için “mahya kurmak” şeklinde kullanmak daha doğru bir uygulama ola- caktır.
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.