Hakkında
Hızıriyye tarikatının kurucusu olarak kabul edilen Faslı mutasavvıf Abdülazîz bin Mes’ûd Debbağ, hem şerîf hem de seyyiddir. 1090 (m. 1679) senesinde doğdu. 1132 (m. 1720) senesinde vefât etti.
Seyyid Ahmed bin Abdullah’ın talebesi olan Abdülazîz Debbağ’ın hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Talebesi Ahmed bin Mübârek, hocasının menkıbelerini, kerâmetlerini, “El-İbrîz” adlı eserde toplamıştır.
Tam adı:
Abdülazîz b. Mes'ûd b. Ahmed ed-Debbâş el-Hasenî el-Bekrî
Unvan:
Faslı Alim
Doğum:
Fas, 1679
Ölüm:
Fas, 1720
Okurlar
1 okur beğendi.
10 okur okudu.
2 okur okuyor.
15 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Rabbine olan muhabbet
Abdülaziz Debbag Hazretleri buyurdu ki:
Kul her şeyi Allah'tan bilirse Allahu Teala'nın muhabbetini celb eder Allah'ın muhabbetini celb eden kimse de her şeyden kesilir Allah'a iltica etmek de cenab-ı hak ona Kendine layık olan ecr-i ihsan eder Fakat cenab-ı Hakk'a iltica etmiyor da her şey Kendinden ve nefsinden biliyorsa gaflet getirir Allah'tan kesilir kendi zatına döner Ecir kulun miktarına göre olur Allahu Teala'nın kadrine göre olmaz bu sebepten dolayı iki kişi görürsün ki İkisi de aynı salavatı Şerife'yi okuyor birisine zayıf bir Ecir gelir. diğerine de tarif edilemez sevap gelir.Çünkü birinci zayıf ecre nail olanı salavatı gafletle çekmiştir kalbi dünya ile meşguldür Rasulallah Efendimizden, Allahu Teala'dan dünya düşünceleri ile kalbi mamur olmuş ağzından gafletle salavat çıkmıştı. O zaman buna karşı zayıf bir Ecir verilir.
İkincisi ise muhabbet ve tazimle salavat getirdi muhabbeti yaparken Resulallah Efendi'mizin büyüklüğünü kadrini huzura getirdi bütün Nur onun nurundandır Allah'ın rahmetidir bütün halka Hidayet yolunu gösteren odur Hidayet onun sebebiyledir diye düşünüyor bu okuduğu salavatın büyük sevapları yine kendisine gelir.
Işte Kul ile Rabbi arasındaki amel böyledir cenab-ı Hakk'a yapılan ibadet de Rabbim ekberdir diye düşünerek yapılırsa Onun sevabı da Cenabı Hakk'ın azameti miktarınca azametli gelir
Sayfa 188Kitabı okudu
İhlaslı amel
Abdulaziz Debbağ hazretlerinden işittim ki amellerin sevabı vardır. Her Sevabın da kendine has nuru vardır. O Sevabın nuru vücudumuza birleşir O zaman o gelen Sevabın nuruyla tüylerini bir ürperme Huşu kaplar. O zat Basiret sahibi ise bu gelen nurdan anlar ki ameli kabul olunmuştur. Amel yapan kimse kalbini imtihan etsin yaptığı amel az bile olsa İhlas ile yapılıyorsa Onun bir Ecri sevabı vardır o sevabında zata çarpan nuru vardır şüphesiz o zat O Nuru bilir. Ameli yapan İhlas ile yapmıyor da masiva ile meşgul ise o zaman bilsin ki Allah onu ecrinden mahrum etmiştir. Eğer kalp dünya meşguliyetinden boşanmış sırf Allah'a yönelmiş ise o zaman bilsin ki Allahu Teala ona ecrini bol bol vermiştir
Sayfa 192Kitabı okudu
Amellerin kabulü
Ücub, amelin kabul edilmediğine delildir. Bazı arifler, bir amelin Allah indinde kabul edildiğinin nişanı, o yaptığın ameli unutmaktır demişlerdir. Bunu Şu ayeti kelimeden de anliyoruz:
SALIH AMEL ALLAH'A REF OLUNUR
( Yani o ameli yapan kulda hiçbir eseri kalmaz, alır demektir. Şayet senin aklında yaptığın amelden birsey kalmışsa o amel ozaman Allah'a gitmemiş sende kalmıştır)
Sayfa 343Kitabı okudu
Ana Babaya Asilik
Ana babaya asi olmanı neticesi dörttür;
1- dünya ondan gider müminin Cehennemi sevmeyip ona buğz etmesi gibi
2- Ana babaya asi olan kimsenin sözüne kulak verilmez Allah herkesin kalbini ondan soğutur sözünden nuru kaldırır rüsva olur
3-Divan ehli olan Allah'ın velileri böyle bir kimseye rahmet nazarıyla bakmazlar
4- onun iman nuru durmadan eksilir kafir olarak ölür eğer Allah onun kafir olmasını Murad etmemiş ise imanı eksik olarak ölür
Ana baba evladından razı olursa bunun da neticesi 4 tür. Yukarıdaki dördün zıttıdır
1-Dünya onu sever müminin cenneti sevdiği gibi
2-Halk arasında onun kelamı tatlıdır herkes dinler
3-Bütün veliler onun üzerine üşüşür
4- devamlı imanı artar
Sayfa 197Kitabı okudu
Nefs
Ben Nefsimi temize çıkarmam; Çünkü NEFS, Rabbimin merhameti olmadıkça kötülüğü emreder.
Sayfa 344Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok