Ethem Baran İletileri
Ethem Baran iletilerini, Ethem Baran okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Günaydın
Bu kalabalık ne fena. Bu sokaklar bu suratı asık adamlar, isteksizce işine, okuluna, vesaireye gidenler, etrafta büsbütün çirkin binalar, mutsuz herkes, korkunç bir manzara.
Sonra bir sessizlik hasreti içimizde, bu gürültü ne fena.
“Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda gözlerde, ellerde, oturuşta, yürüyüşte, ette kemikte çın çın ötmeye başlıyordu bu ses.
Dünyayı anlamak için susmak yetiyordu."
Ethem Baran
Şöyle her şey ve herkes bir sussa sevgili okur. Kendimize gelsek...
🤫💫
Hayvanların yozlaşmamış kişiliklerine gıpta ediyorum.
Ethem Baran
Birinin yokluğu, varlığını anlamlandırıyor, ağırlığını daha yoğun hissettiriyordu.
Emanet Gölgeler Defteri
Bir gece, bir de sen; anlat derdini, o dinlesin.
Ethem Baran
En çok unutmak istediklerimiz belası oluyordu hafızamızın.
Emanet Gölgeler Defteri
Hüzünler çoğaldıkça çoğalacaktır. Basit, tanıdık bir film senaryosu gibi, ama öyle işte…
Ethem Baran
"Aklından uzak tutmayı bir türlü beceremiyor, üstünü örtemiyordu. Sonra en dipte köşede kalmış anılarını bile hatırlamak için zihnini eşeliyor, bulduklarının üzerini temizleyip parlatıyor, daha önce sevmediği kadar çok seviyordu onları..."
"Belki o da unutmak için susmuştu. Geçmişi unutunca, şimdi ve gelecek olmayacaktı belki. Bu hayatı zaten hiç yaşamamış sayacaktı, o zaman da şimdiki acılar anlamını kaybedecekti. Bu acıların ne kadar süreceği, yarın başına daha neler geleceği, bunun nasıl sonuçlanacağı gibi sorular da olmayacaktı. Bir türlü gelmeyen ölüm de olmayacaktı tabii. Kendini dipsiz bir yalnızlığa çekerek günahtan mı kaçıyordu?.."
"Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda gözlerde, ellerde, oturuşta, yürüyüşte, ette kemikte çın çın ötmeye başlıyordu bu ses. Dünyayı anlamak için susmak yetiyordu..."
📚Ocak-2023🌿
Döngel Dünya Ethem Baran
Bu kalabalık ne fena. Bu sokaklar bu suratı asık adamlar, isteksizce işine, okuluna, vesaireye gidenler, etrafta büsbütün çirkin binalar, mutsuz herkes, korkunç bir manzara. Sonra bir sessizlik hasreti içimizde, bu gürültü ne fena. Baran'ın dediği gibi: "Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda