EZGİ POLAT, 1987 yılında doğdu. Endüstri mühendisliği bölümünü bitirdi. Öyküleri Notos, Kitap-lık, Sözcükler, Öykülem, 14 Şubat Dünyanın Öyküsü, Çevrimdışı İstanbul, YM, Karahindiba, Peyniraltı Edebiyatı dergilerinde yayımlandı.
Güzel bir film çıkışında, bir pasaj kapısında yağmurla karşılaşmak gibisi yoktur. Unutamadığın birine rastlamaya benzer. Biraz utanır sıkılırsın, sonra kollarına atılıvermek gelir içinden.
Ezgi Polat, ilgiyle takip ettiğim bir öykücü.Susulacak Ne Çok Şey Var Aramızda kitabından sonra, yeni kitabını merakla bekliyordum.
Kitabın ismindeki “Hiçbir Yer” ifadesi ilginç geldi bana.Hiçbir Yerin Ortasında olmak, hiçbir yere ait olamamak, ait hissedememek sanırım.Öyküleri ilk kitaba göre daha ustaca fakat karanlık buldum.
Ezgi Polat öykülerini merak ettiğim bir yazardı. Öykülerin genelinin bana bıraktığı his kapana kısılmışlıktı. Sonuçlar farklılaşsa da verilemeyen kararların insanın üzerinde bıraktığı yükleri, gidilemeyen yerleri, kendine söylenen yalanların her şeyden fazla zarar verdiği evrenlerden kesitlerdi. Değişimin habercisi olduklarını düşündüğüm anlarla karşılaştım. Kıyıya Vuran ve Yunus adlı öykülerini ekstra sevdim. İnsan ilişkilerini ortaya dökme şekli kendisine hastı, az biraz zarif çokça da net. Can yakacağı bariz söylenmesi gereken nice doğruya.
Ezgi Polat
Genç bır kalem edebiyata yeni adım atmış bu ilk öykü kıtabı..
Kalemi samimi, doğal olduğu gibi anlatan bir yazım dili var..
Dinleyene, anlayana çok sey anlatıyor oyüzfen kıtabın bu olmuş diye düşünüyorum...
Susulacak Ne Çok Şey Var Aramızda
"Duygu hallerimizin, itirazlarımızın ve sustukça büyüttüğümüz ortak sorunlarımızın öyküleri. Öykü kişilerinin bol bol konuştuğunu, ama her konuşmada asıl çabalarının aslında aktarmaya değil, üstünü kapatmaya yönelik olduğunu gördük okuyunca..
Susulacak Ne Çok Şey Var Aramızda
"unutma aramayı
diyor.
-unutmam
diyorum
Kendim hariç kimseyi unutmam ben!!!
(S :117)
Kıtabın ana fikri bu bence..
Kendim hariç kimseyi unutmam ben..
İyi okumalar