Ben, tersi yüzünde, tepetaklak yaratılmış bir varlığım. Sahnede size sırtımı döndüğüm zaman, bir yüz kadar anlamlı bir şeye bakıyorsunuz. Benim düzüm, tersimdir.
Sana kişiliği şekillendiren şeyin cinsel travma olduğunu söyleyeceklerdir. Onlara kulak asma - gerçek travma yoksulluktur ve sadece burjuvazi, cinselliğin bir hastalık olduğunu düşünür.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ama baş karakter hepimizin bildiği ve benim aşırı ilgi duyduğum,"kahkahsız birgün harcanmış bir gündür." Sözünü hayat mottom yaptığım ve daha nice sözünü ilkem yapacağım Charlie Chaplin'dir. Bu kitapta hayatına bazı kısımları kurgusal da olsa tanıma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Sefil bir hayatın içinden çıkıp yer yer yönetmenliğini ve oyunculuğunu üstlendiği oyunlarıyla ; Avrupa tiranlarına, soytarilarina, burjuvazizim sistemin yaptığı hataları, yergileriyle okkalı bir tokat gibi suratlarına vurmuştur. Ve bu konu hakkında kitapta bir örneğine yer verilmiş.
"Komedi benim gibi solcudur. Frank Capra’nın söylemeyi pek sevdiği gibi: Zorbaların suratına kapı kapatır; zayıf ve savunmasızlara ise –sadece küçük bir tebessüm kadar bile olsa- kapı açar. Ve bizi gözlerimizden yaşlar akıtana kadar güldüren şey, beklentimizin tersine dönmesine inanamayışımızdır.
Evet yukarıda belirtiği gibi " Zorbaların yüzüne kapı kapatır " yani şuan içinde bulunduğumuz sistemden bahsetmiş. Günümüzde de yapılan mizahlar, zulalarında bekleyen ve yazgılarının başkasının elinde olmasından rahatsız olmayan gürühlara,dalkavuklara verilmiş güzel bir cevaptır.++++++
Kitabı uzun yıllar önce okumama rağmen tek kelime ifade ile “umut” diyebilirim. Kitap bittiğinde insana garip bir mutluluk veriyor. Bir de fotoğraf makinesi/kameranın icadıyla alakalı güzel bi’ hikaye barındırıyordu. Yine sıkılmadan okuyabileceğiniz bir seçim.
Charlie Chaplin'in yeri bende her daim ayrıdır. Hayatıma tiyatro ile girdi. İkisi de hayallerimin yapı taşlarını oluşturur diyebilirim. Bana hep O'nu neden bu kadar sevdiğimi sorarlardı. Cevap veremezdim; oyunculuğunu seviyorum sanırım derdim. Ya da, mutluluğunu, sempatikliğini ve yüzünden eksilmeyen gülüşünü derdim. Soranlara sebep arardım,