Dünya çok değişti dostlar. Hayat çok değişti. Hız kazandı her şey. Eskiden bir, hatta iki ayda yaşananlar yirmi dört saatte yaşanır oldu. Bu her ama her ögeyi de değiştirdi elbette. "Günler kısaldı Kanlıca'nın ihtiyarları/ Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları" diyen Yahya Kemal'e selam olsun. Sadece günler kısalmadı üstat; artık mesafeler kısaldı, aşklar azaldı, sözler sıradanlaştı. Ve yeni bir çağa girdik elbirliğiyle.
Dergi denilince akla İstanbul gelir bu ülkede ilkin; Varlık, Türk Edebiyatı, Dergah, Yedi İklim, Ay Vakti hep İstanbul'dan neşet ediyor ya. İkinci olarak Ankara gelir, Hece, Hece Öykü, Edebiyat Ortamı, Kültür Ajanda, hep başkent patentlidir. İstanbul ile Ankara'nın façasını üç dergi bozdu: Kayseri'den Ihlamur, Konya'dan Mahalle Mektebi, Elazığ'dan Bizim Külliye bu üç dergiyle senelerdir, edebiyatta biz de varız dedi Anadolu. Üçünün de İstanbul'dan Ankara'dan geri kalır yanı yok. Muhteva/içerik yönünden de, estetik açıdan da.
Gelecek yüzyıla, gelecek yüzyıllara şöhretler popülerler güçlüler zenginler değil, ancak ve ancak şairler yazarlar sanatçılar kalır, kalabilir. O nedenle yaşıyorsanız varsınız yoksa yoksunuz.
Fahri Tuna ile okulumuz etkinliğinde tanıştım. İmzasını aldığım ilk portre yazarı...
Yumuşak yüreği, güçlü ve anlaşılır hitabeti, anlatımında öne çıkan vefa anlayışı, inceliğiyle ve naifliğiyle adeta gönülden fethediyor insanı. O gelmeden bir hafta önce
Yaşa'yan Portreler kitabını okudum ve kitabın portre eseri olmasına rağmen, apayrı ve
Bilhassa Sakarya Adapazarı bölgesinde ikamet edenlerin okumasında çok büyük fayda var.
Sakarya'nın yunan ve rum işgalinden kurtulması için mücadele eden Halit Molla ve kardeşi Zekeriya Akın öncülüğündeki 300 kişilik kuvvetin mücadelesini en yakınlarının hatıralarıyla gün yüzüne çıkartıyor.
Bunun yanında Halit Molla'nın karakteri, çocuklara karşı ilgi ve sevgisi, dostlarına muhabbeti, ahbaplarının ardında kalan yakınlarına kol kanat germesi gibi en mümtaz vasıflarını şahitlerin misalleriyle öğreniyoruz.
Bir yönüyle adeta öz dedenizin hayatından bir kesiti dinler gibi oluyorsunuz, bir yönüyle de düşmana karşı her daim uyanık olmanın ne kadar kıymetli olduğunu anlıyorsunuz.
Çok ciddi şekilde beğenmedim açıkçası yazılmış olmak adına yazılmış bir kitap gibi geldi . Şehirler için ayrılan bilgileri de yeterli bulmadım yarım bırakmamak için sıkıla sıkıla okuduğum kitaplardan... Beklentimi asla karşılamadı.
“Kırklanmış Portreler” Kitabı Üzerine Değinmeler
“Kırklanmış Portreler” Yazar Fahri Tuna’nın 2022’de Hece Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu beşinci portre kitabı. Yüz doksan iki sayfa hacimli kırk üç yazıda, kırk beş portre yer almaktadır. Yazar hem dergicilik hem de dergilerde denemeler yazmaktadır. Ama daha çok portre yazarı olarak