Kitabı alırken daha önce okuduğum Starbucks kitabı aklıma geldi. Heralde Coca Cola'nın kurucusu şirketin kuruluşundan bugüne kadar yaşadıklarını yazmış olacağını düşündüm. Okurken öyle olmadığını yazarın Coca Cola'da çalıştığı süre zarfında yaşadıklarını yazdığını gördüm.
Yazarımız Coca Cola iş hayatına dair yaşadıklarını, yöneticilerle ve çalışanlarla arasındaki ilişkileri, Coca Cola için gösterdiği çabayı, yaşadığı sıkıntıları bir sohbet havasında yazmış.
Yazar iş hayatının gerçek yüzünü iş hayatındaki rekabeti, insanların acımasızlığını anlatmış.
Pepsi ve Coca Cola arasındaki rekabet, yazarın izlediği stratejiyi, uyguladığı adımları okuyacaksınız.
Kitapta aldığım birkaç notu da paylaşmak isterim; yazarımız bir yönetici olarak temizlikçisinden üst yönetimine kadar her çalışanın aynı saygıyı hak ettiğinden bahsetmesi insanlara verilmesi gereken anlayış olduğu konusunda hemfikir de olduğumu belirtmek isterim. Yazarın bir yönetici olarak uyguladığı şirket içi sosyal etkinlik ile insanları yardıma teşvik etmesi ve bu çalışanlar arasında yardım duygusunu geliştirmesi ne kadar değerli bir çaba olduğunu gösteriyor.
Kitabı bitirirken aldığım dersler şunlar;
- İş hayatında disiplinin ne kadar önemli olduğu ve işinde en iyi olmanın gerektiği,
- İşinizde ne kadar iyi olursanız olun yöneticiniz tarafından herhangi bir bahaneyle işinizden kovulacağınız,
- En önemlisi de -aslında hepimiz eğer bir şirketin sahibi değilsek- bu tür yerlerde aslında kapı dışarı edilmeye bir adım uzak olduğumuzdur.
Benim için hayat sadece iş ve erişebileceğim koltuktan ibaret olmamalıydı. Zaten sahip olduğum yaşamsal olanaklar benim farklı kararlar almama fırsat tanıyordu.
Mesele illa bir seminere katılmak veya okula gitmek, derin bir konuyu incelemek ve öğrenmek değildir, esas olan bilmediğimiz herhangi bir konuda küçük de olsa aydınlanmaktır.
İç dinamikleri anlamayan, eleman ve bayilerin ne düşündüklerine önem vermeyen, müşterilerini ziyaret etmeyen ve bu nedenle gerçeklerden uzak kalan yöneticilerin para batırması onlara müstahaktır.
“Başarının tek yolu var, başarısızlığın ise bin bir bahanesi.” Her birimizin başarı yolu farklı olabilir ama bahanelerin birbirine çok benzediğini ömrüm boyunca görmüşümdür.