Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Faruk Yıldız Yorumları ve İncelemeleri
Faruk Yıldız yorumları ve incelemelerini, Faruk Yıldız kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Faruk Yıldız puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
171 syf.
8/10 puan verdi
Selamün aleyküm..
Kapağındaki "cellatların bilinmeyen tarihi" ifadesi daha fazla anlatımın olduğu bir romanı düşündürmüştü ama işler hiç de öyle gitmedi. Osmanlı Devleti'nin Köprülüler zamanıyla bu zamanın hemen öncesinde yaşandığı varsayılan bir hikaye.
Görenlere göre çirkin olan devşirme bir çocuğun yükselişi yalnızlık süreci ve tekrar meydana çıkma süreci üzerinden akan romanda seneler süren yolculuklardan sonra memlekete gelip de makam elde etme peşinde olan bir kişi ve etrafındaki tayfadan da bahsediliyor. Ama çirkin karakterimiz olaylarını seyrini değiştirme amacında..
Beni etkileyen kısmı taht ele geçirildikten sonra yapmayı düşündükleri hatta tek tek yazdıkları değişiklikleri ve planları.. Zira bu hem yakın tarihimizden hem de uzak tarihimizden çok fazla olayı hatırlatıyor bizlere..
Yazarın tarzını biraz İskender Pala'ya benzettim. Bu güzel bir deneyimdi. Bence okunması gereken bir roman. Ve bence aldığı ödülün de hakkını ziyadesiyle veriyor.
Teşekkür ederim..
Ödüllü yazar Faruk Yıldız'ın kaleminden gerçekliğin sınırını zorlayan, sürükleyici bir romana hazır olun.
Yusuf...
Bir kuyuda dervişler tarafından bulunuyor.
Ailesini arıyorlar fakat bulamıyorlar. Dervişler ona bir isim düşünüyor, ve kuyuda buldukları için Yusuf ismini uygun görüyorlar.
Bu çocuk öyle bir çocuk ki herkesten herşeyden farklı. Kitabı okuduğunuzda ne demek istediğimi bu farkı daha iyi anlayacaksınızdır.
Ayriyetten yaşlı bir kadının yanında herkesten uzakta büyüyen Yusuf. İlerleyen zamanlarda kendinde olanı keşfediyor ve bunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor.
Bu onun için sonu zorluğa çıkan bir yol oluyor.
Uzun zaman olmuştu romanımsı bir kitap okumayalı. Hoş, gene okumazdım ama kader denilen güzel bir yazımız var neticede. Her neyse..
Mıntıka yaparken elime geçen bu kitap, aslında tek seferde okunup bitirilebilecek bir hikayeden ibaret denilebilir. Okuyacak bir kitap bulamayanın boş zaman geçirmemesi için ideal :) Cellatlar üzerinden bir girizgâh yapan yazar, neticede Osmanlı devletinin sultanını al aşağı edip, kurdukları koalisyon ile devlet yönetimine geçmek isteyen bir kaç aklı evvelin hallerini kısa kısa tasvir ediyor.
Hadi bilin bakalım, sultanı devirmek için bir araya gelen insanların akıl hocası, maddi imkânlar sunan dayanağı hangi milletten?
Tabiki de bir Yahudi :)
Nedense okurken günümüzde olan bitenlerin geçmişteki örnekleriyle tasvir edilmek istendiğini düşündüm.
İsimler, olaylar, mekanlar tarihten birer alıntı. Gerçek midir değil midir araştırmadım fakat tarihimize dair bilgilerde fazlasıyla eksik olduğumu fark ettim. Bu da bana yetti.
Ne demişler; herkesin kazandığı kendine :)
Bir celladın hikayesini onun gözünden okumak çok farklı bir histi. Kitap baştan sona hep bir gizem ve heyecan unsuru ile devam ediyor. Bitmeyen ve artarak devam eden olaylar acaba sonra ne olacak dedirte dedirte bir çırpıda bitiyor. Gerçi ben bu aralar yoğun olduğum için biraz geç bitirdim ama bir ya da iki günde okunabilecek bir kitap. Çünkü aklınız takılıyor her bölümün sonunda :) Kafanız başka şeylerle meşgul olsa bile aklınızın bir ucunda acaba katil kimdi sorusu dolanıp duruyor.
Kitabın konusuna gelecek olursak; çocukken devşirilerek getirilen bir çocuğun cellad olması ve son idamdan sonra celladlığı bırakarak hayatının düzeninin bozulmasıyla gelişen durumlar... Herşeyin bir şekilde bağlanması Sherlock Holmes okumayı seven biri olduğum için çok hoşuma gitti. Ama bunu farklı kılan en önemli şey bana göre baş kahramanın bizim coğrafyamızın insanı olması. Olayın geçtiği yerler ,isimler , düşünceler hep bizden olduğu için okurken hiç yabancılık çekmiyorsunuz. Kafanızda çok rahat bir şekilde canlandırıp sizi hikayeye hızlı bir şekilde bağlıyor böylelikle. Baştan sona o yüzden akıp gitti kitap.
Yazarın ilk kitabı olması da çok enteresan geldi çünkü ustalıkla çalışmış karakterleri ve olayı. Senelerdir öykü, roman yazan ünlü yazarların berbat kitaplarını okuyunca ilk romanında böylesine yetkin birinin diğer yazacağı kitapları merakla bekliyorum.
Kesinlikle tavsiye ediyorum. Saçma sapan birşeyler katmayan romanların aksine günümüzle bağlantı kurup kendinize soracağınız soruların olduğu kısımlar da mevcut kitapta.
Düşündürüyor, heyecanlandırıyor, merak ettiriyor ve Dedelerimizi hatırlatıyor :)
Gizemli Yaprağın Peşinde
İlk çocuk romanınızı yazarken ne kadar zorlandığınızı bizlere anlattınız. Ama oldukça başarılı bir kitap olmuş ki... Dayanarak, sabrederek, “Sabrın sonu selamettir.” sözü ancak sizi anlatabilirdi. Kitabınızın girişi çok hoştu. İlk giriş okuduğumda fark etmeden sonuca ulaşmış oldum, kitabınızda ki betimlemeler insanın gözünde sanki oradaymış olayı sanki ben yaşıyormuşum gibi hissettim. Aslında kendimin oynadığı bir sinemadaydım. Kaleminize sağlık. Sizi tanımak, sizin kitaplarınız okuyup yorum yapmak, her hafta sizinle derin bir kitap yorumu yapmak çok özel ve güzel. Sizi seviyorum. Yeni kitaplarınızı merakla bekliyoruz.️️
Musibet
Bizden eserlerle donanmaya ihtiyacım olduğunu düşündüğüm günlerin birinde karşıma çıktı Faruk Yıldız’ın “Musibet”i. Kapak resmiyle kitabın adını birleştirince, “Dabbe” tarzı saçma bir korku kurgusunun içine düşeceğimi sandım. Şimdiden belirteyim, Yıldız beni ters köşe yaptı ve bundan da epey memnunum. İnsan, elindeki kitabın içinde ne gizlendiğini