Fatih Buğra Sarper Sözleri ve Alıntıları
Fatih Buğra Sarper sözleri ve alıntılarını, Fatih Buğra Sarper kitap alıntılarını, Fatih Buğra Sarper en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
400 aminoasitten oluşan işlevsel bir proteinin tesadüfen oluşma olasılığı 10⁶⁴⁰'ta 1'e eşittir. Matematikte 10⁵⁰'de 1'den düşük olasılıklar imkansız olarak adlandırılır.
* Geçtiğimiz asırda insanlığın başına bela olan totaliter yönetimlerin fikri altyapıları evrim teorisi ile şekillenmiştir. Hannah Arendt, ünlü Totaliterliğin Kökeni isimli eserinde Nazilerin, Marx ve Engels'in felsefe ve uygulamalarının kökeninde Darwinizm'in olduğunu söyler. Ünlü biyolog Jonathan Wells de totaliter bir lider olan Joseph Stalin'in çocuklugundan bahsetmiş: “Stalin okumayı çok seven bir çocuktur. 13 yaşındayken Darwin'in Türlerin Kökeni isimli eseriyle tanışır. Gece boyunca okur. Bir gün arkadaşlarıyla oturup zengin ve fakirler arasındaki adaletsizlikten konuşurlarken Stalin “Tanrı adaletsiz değil. Aslında Tanrı hiç yok! Hepimiz aldatılmışız. Eğer olsaydı dünya daha adil olurdu.” der. Arkadaşlarından biri, Grisha Glurjidze, “Stalin! Nasıl böyle şeyler söyleyebilirsin?” diye sorar. O da “Sana bir kitap vereceğim ve sen de anlayacaksın.' der ve kendisine Darwin'in kitabını verir.” İşte bu hikâyeden anlıyoruz ki zalim, totaliter rejimlerin ve Tanrı tanımazlığın kökeninde evrim teorisi vardır ve böyle liderlere ilham olmuştur.
Sayfa 451Kitabı okudu
Materyalistlerin misali şu kısa hikâyedeki gözlemcinin durumuna benzer. Şöyle ki:
Bir köy muhtarının elinde büyük miktarda buğday vardır. Fakat tarlası küçük olduğundan hepsini oraya ekemez. Hem köy halkına yardım etmek hem de kalan kısmını tarlaya ekmek amacıyla buğdayı at arabasına yükler. Dağıtım ve ekim için de iki kişiyi görevlendirir. Muhtar, köyde yaşayan her bir ailenin ihtiyaç durumunu bildiğinden hangi aileye ne kadar yardım yapılacağını ve ne kadarının da tarlaya ekileceğini görevlilere tembihler. Görevliler buğdayları belli bir ölçekle, kimi aileye bir tas kimine birkaç tas vererek dağıtır. Kalan kısmını da tarlaya götürüp ekerler. Bu dağıtıma yoldan geçerken rastlayan bir adam buğday yardımının sebebini ve buğdayın dağıtılmasında hangi aileye neye göre ve ne kadar yardım yapılacağını bilmediğinden iki adamın tarlaya giderken köy halkına rastgele ölçülerle buğday dağıttığı ve kalan buğdayları da tarlaya ektikleri kanaatine varır. Oysa o adama rastgeleymiş gibi gelen hadise tesadüfi değildir. Dağıtımın gayesi ve işleyişi önceden muhtar tarafından belirlenmiştir. Fakat adama görünen, durumun rastgele olduğudur. İşte bunun gibi materyalistler de tabiattaki denge ve ahengi görmelerine rağmen hikmeti inkâr ettikleri, bir kısım teistik evrimciler ise Allahın tabiata müdahale etmediğine ve dolayısıyla hadiselerin başıboş olduğuna iman ettikleri için tüm hadisatı tesadüflere havale ederler.
Tefekkür ibadetinin şu canlı bundan evrimleşmiş, Afrika'da kemik bulunmuş, bunların Asya'da yaşayan şu canlı türleri ile benzer yapıda oldukları keşfedilmiş, o canlıya ait genler zürafa genleriyle şu oranda benzerlik gösteriyormuş, o zaman Allah bu canlıyı o canlıdan evrimleştirerek yaratmış gibi meselelerle ilgilenen (teistik) evrim teorisinin konu ve yöntemleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Hülasa tefekkürde esas, var olan canlıdaki tasarım ve kompleksliği gözün görmesi, aklın tahayyülü neticesinde kalbin vahdet ve tevhidle mutmain olmasıdır.
Sayfa 388Kitabı okudu
* Kitap yazarı ve saygın bilim insanlarından Wayne Frair der ki “Evet hem Allah'a hem de evrime inanabilirsiniz. Fakat deliller üzerinde dikkatlice çalıştığınız zaman Allah'ın o şekilde yaratmadığını keşfediyorsunuz.” Burada Wayne, tarafsız bir nazarla masaya oturduğumuzda, delillerin aslında evrimi desteklemediğini ifade etmeye çalışıyor. Bizim
Evet, inançlarını ve ideolojilerini bilimi kullanarak veya bilim adı altında toplumlara empoze etmeye çalışan ve kendi felsefelerini ispatlamak uğruna bilimsel araştırmalarda sahtekârlıklar yapmaktan, bilim camiasını ve toplumları aldatmaktan bile çekinmeyen evrimci bilim insanlarının öne sürdükleri ne varsa şüpheyle bakıyoruz. Yaptıkları bilim
Sayfa 328Kitabı okudu