1996 yılında, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne devam ederken üniversitenin işgali nedeniyle tutuklanıp bir süre cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra yazmaya başladı. Yayımlanan ilk kitabı İlk Yarı: 10-0, 2001 yılında Stüdyo İmge Yayınları’ndan çıktı. Daha sonra bir süre yazmaya ara verdi ve beş yıl boyunca postacılık, garsonluk da dahil birçok vasıfsız işte çalıştı. Bir dönem İtalya’da yaşadıktan sonra yurda dönüp yeniden yazmaya başladı.
2004 yılında ikinci kitabı olan ve sabıkalı olduğu dönemde çalıştığı vasıfsız işleri anlattığı Hiçliğin Aynasıydım Ben (Neden Kitap) yayımlandı. Yayımlandığında edebiyat çevrelerinde yankı bulan Hiçliğin Aynasıydım Ben birçok eleştirmen tarafından halen kült eserler arasında gösterilmektedir.
İnsan bir şehri terk edip gidiyorsa, ya orada artık yaşayabileceği bir şey kalmamıştır ya da artık yaşadığı hiçbir şeyin gerçek olduğuna inanmadığı için kaçıyordur.
Ana karakter bir Avmde kitabevinde çalışmakta ve bu kitapçı arkadaşın hikâyesine ortak olacaksınız . Kitabın ilk paragrafı o kadar çok etkileyici ki, AVM'lerde gezen (kapalı mekanda olmaması gerekir ama) büyük gözlükleri ve kolunda kıytırık diye tabir ettiğimiz bir ürünün bile 200-300 liradan satıldığı lüks mağazaların çantası olan gösteriş meraklısı tiplerden bir bahsedişi var ki efsaneydi. bu kitap da sağlam dediğim, beğendiğim kitaplardan birisi. Abi yeraltında edebiyatında bizden pek kimse yokki diyen arkadaşlar için değerlendirebilecek bir yazar bence. Tavsiye edebilirim.