Fatma İrfan Serhan

Fatma İrfan SerhanMarziye author
Author
7.0/10
2 People
12
Reads
0
Likes
1,105
Views

About

9 Ocak 1915 tarihinde İstanbul, Sultanahmet’te doğdu. Babası Ökkaş Lütfü Bey, Osmanlı ordusunda padişahın merasim kıtası bandosunda mülazımdı (teğmen), 11 Eylül 1917’de Filistin Savaşı’nda öldü. Annesi Tevhide Serhan öğretmendi ve 1953’te İstanbul’da öldü. Erkek kardeşi Seyfi Akersin 1917’de babası Filistin’e gitmeden önce doğdu. Hem babasının ölümü hem de savaş yılları yoklukları nedeniyle öğrenimi, zor koşullarda geçti. Okul öncesi ve ilkokul sürecinde öğretmen annesinin katkısı, 1930 yılında Edirne Kız Öğretmen Okulu’na başlamasında etkili oldu. Yatılı okuduğu bu okuldan 1935 yılında mezun olarak İzmir’e tayin edildi ve öğretmenliğe başladı. 12 Ağustos 1937’de, 1929 yılından beri tanıştığı Kemal Tahir ile evlendi. 1 Ekim 1937’de Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’ne girdi ve 20 Eylül 1939’da buradan mezun olup Niğde’de öğretmenliğe başladı. Fatma İrfan Serhan annesinin etkisiyle çocukluğundan beri edebiyata ilgi duymuştur. 1920’lerin son yıllarında Dizdariye Mahallesi, Çeşme Sokak No. 2’de bulunan, annesinin babasından kalmış üç katlı ahşap evine Nazım Hikmet’in kiracı olarak yerleşmesi, kişisel gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu evde Nazım Hikmet’in şiirleriyle tanışmış, onun misafirleriyle (Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Kemal Tahir vb.) neredeyse her akşam yapılan edebî ve siyasi sohbetlere tanık olmuştur. Kemal Tahir ile tanışması 1929 yılında burada olmuştur. Nazım Hikmet ve Kemal Tahir’in onun dünya görüşü ve edebiyat anlayışında derin izleri ve etkileri olduğunu kendisi bildirmiştir. Son derece çalkantılı geçen yaşamında; roman, öykü, fıkra, oyun, şiir, mektup, makale gibi alanlarda birçok eser vermiştir. Yapıtlarının tamamı yayımlanmamıştır. 1938’de kocası (Kemal Tahir) hapse girdi, o tarihte küçük bir yerleşim olan Niğde’de, ülkedeki siyasi durum çerçevesinde “komünistin karısı” denilerek yoğun taciz ve tehditlere maruz kaldı ve bunun sonucunda Haziran 1940’ta Tahir’den boşandı. Tehdit ve tacizlerin sürmesi üzerine 1940’ta mülkiye müfettişi Reşat Bayramiçli ile evlendi. 1945’te oğlu (Nur Bayramiçli) ve 1946’da kızı (Şima Bayramiçli) dünyaya geldi. II. Dünya Savaşı sürecinde başlamış olduğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki eğitimini tamamlayamadı ve bu süreçte geçimsizlik nedeniyle 26 Aralık 1949’da eşi Reşat Bayramiçli’den boşandı. 1954 yılında Avukat Sezai Yahaneci ile evlendi ve İzmir’e taşındılar. Bu evliliğinden 1955’te Murat, 1956’da Levent ve Bülent adlarında üç oğlu oldu. Bu yıllarda eşinin zeytinyağı işliği bulunan İzmir’in Torbalı ilçesi Karakuyu köyünde ilk romanı Gavur Dağlı’yı yazmaya başladı. Gençliğinden başlayan şiirle uğraşısını bu yıllarda da sürdürdü, şiirleri çeşitli dergi ve gazetelerde yer aldı. 1960’ta Demokrat İzmir Gazetesi’nde “Güne Bakan” adlı köşesinde makale yazmaya başladı. 1961-1965 arasında yazmaya devam etti. Makale, fıkra yazarlığını Cumhuriyet, Vatan gibi gazetelerde sonraki yıllarda da sürdürdü. Ayrıca Demokrat İzmir gazetesinde “Güllü ile Çoban Süllü” adlı haftalık fıkra köşesinde mizahi eleştiri fıkraları yayımladı. Sabah Postası gazetesinde “Düşünceler” adlı köşesinde de toplumsal konularda makaleler yazdı (1962). Yine bu gazetede “Süllü Dayı ile Yörük Ayşe” adlı köşesinde haftalık fıkralar yayımladı. Cumhuriyet gazetesinde 1960-1979 yılları arasında yazıları yayımlandı. Şiirleri ilk olarak Edirne Kız Öğretmen Okulu’ndayken (1933-1934) Geçit dergisinde yayımlandı. Sonraki yıllarda birçok dergi ve gazetede şiirleri yer aldı. Bunlardan 5 Mart 1961’de Lumumba hakkında yazdığı ve Vatan gazetesinde basılan “Mektup/Lumumba’dan Karısına” adlı şiir yurt içinde ve yurt dışında yankı uyandırdı, yabancı dillere çevrilerek yayımlandı. Ölümünden önce yazdığı şiirleri bir araya getiren kitaplar hazırlamış ancak bunlar henüz basılmamıştır. 1967 yılında çocuklarının eğitimi için ailesiyle Avustralya’ya gitti, burada bir süre Avustralya’daki Macquarie Üniversitesi’nde Australian Broadcasting Commission’da görev aldı. Bu süreçte yazdığı röportaj ve yazıları çeşitli gazetelerde yayımlandı. 1972’de yurda döndü ve yine çeşitli gazetelerde bir süre köşe yazarlığı yaptı ve İstanbul Bakırköy’deki evinde edebiyat çalışmalarını sürdürdü. 1990’da kolon kanseri tanısıyla bir süre tedavi oldu. 18 Ağustos 1992 tarihinde bu hastalıktan yaşamını yitirdi. Bakırköy-Florya Yeşilova Mezarlığı’na defnedildi.
Title:
Türk Yazar
Birth:
İstanbul, Türkiye, 9 January 1915
Death:
İstanbul, Türkiye, 18 August 1992

Readers

12 readers read.
2 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Okumasını bilen insan hiç yalnız kalmaz. Kitap insana en yakın arkadaştır.
Her taşın altında bir ezilmiş yavru kuş ararsan, gözünün yaşı dinmez gülüm.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Bir insanın yaşamını bir başka insanın ellerine bırakmak yanlıştır.
Sayfa 254Kitabı okudu
Adama arkadaş gerekmez hiçbir vakitte, diye düşünürdü… Arkadaş adam aylak eder…

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok