"Her hastanın elinde bir kürek vardır," demişti. "Her biri senin hikâyenin üzerine bir kürek toprak atar, ta ki sen emekli olup gidene kadar. Ondan sonra işler tersine döner, senin eline de bir kürek verirler ve hikâyeni bulmanı isterler. Başlarsın kazmaya, doktor doktor gezersin, tohum altta kalmıştır oysa; ara ki bulasın. Ha buldum ha bulacağım derken bakmışsın ki toprağın altındasın...