Önüme dumanı üstünde mısır ekmeği ile pirinç koymuşlardı. Bir bardak da şarap doldurdular.
Annem sitemle başını salladı ama Maksut amcam şarabın daha insanı çarpmayacak kadar taze olduğunu iddia ediyordu. Ben de artık koskoca adam sayılmalıymışım; öyle diyordu.
Maceralarımı bir bir anlattım pilicin kalan kemiklerini sıyırırken, içtiğim taze şarap gibi altın sarısı ve tatlı bir uyku bütün vücudumu sardı. Masada uyuyakalmışım.