Üç arkadaş başları öne eğilmiş güneşten yoksun ayçiçekleri gibiydiler. Ayçiçekleri de güneşi görmediği zaman başını yere eğer için için ağlarlardı, güneşe aşıktılar, güneşe hasrettirler. Sabah gün doğumu ile birlikte onlar için bayram olurdu. Hepsi başını güneşe çevirir, çiçeklerine canlılık gelir, ışıl ışıl parlarlardı. Akşam olup da güneş batmaya başladığında yine o hüzünlü hallerine dönerlerdi, karanlıktan hiç hoşlanmazlardı. Gülenay ve arkadaşları boynu bükük odalarının yolunu tuttular.
Sayfa 18 - Dağlar Kızı Gülenay ÖğretmenKitabı okudu