Yaşadığımız toplumun, toplulukların, ülkelerin sorunu bireyselleşmeden bizleşmeye kalkışmalarındadır. Küçük yaşta, daha sağlıklı bir ben algısı kuramamış çocuk daha sonra ileride biz derse, bunun temelinde eksik tuğlalar olacağından bina çökecektir.
Bu soruyla ilk karşılaştığımda kendi içimde sorguladığım bir şey vardı. 'İngilizceyi çok rahat konuştuğumda ne olacak?' dedim. Ya rahat rahat konuştuğumda istediğim o hayata kavuşmuş olamazsam diyordum. Ve İngilizce hep hayatımda dönüm noktası olacak bir gelecek modeliydi. Ve ana dilim gibi konuştuğum zaman hayatım tamamen değişecekti. İşte, bunun olmama ihtimalinden dolayı İngilizceyi hayatımdan hep uzaklaştırıyordum. Bunu fark etmem değiştirmemi sağladı.
Ancak, kim bilir farkında olmadan ne kadar çok konuda kendi kendimize bu yüzden engel oluyoruz.
Kişinin zamanı geldiğinde eline alacağı bir karanlığı deşme aydınlığı keşfetme kitabı…
Nerdeyse tüm kitabı alıntılarla aktarabilirdim, ama her bir cümle duymaya hazır olana ulaşmalı o yüzden kendime ve zamanı gelene sakladım.
Kitap iki kadim bilgeliğin harmanladığı bir deneyime davet ediyor. Yaşamınızı gözden geçirmenize, yeniden kendinize odaklanmanıza ve kendinizi görmenize yardımcı oluyor. Okurken keyif aldığım ve her cümlesini alıntılamak istediğim bir kitap oldu benim için. Kitapta bir diğer sevdiğim kısım ise sorular sorarak sorular üzerine düşünmemi sağlaması oldu.
Yazarı ilk defa okudum. D&R'a bi göz atayım diye girmiştim dikkatimi çekti aldım bende. Kitabın adı ve tasarımı güzel fakat içeriği daha çok kabala ve budistliğe dayanıyor. Anlatım şekli dili sade, zaman zaman devrik cümlelere yer verilmiş ama kitabın üzerinden tekrar geçilmesi gerekiyor. Yazım hataları var biraz daha özen lütfen. Ama