Derler ki insanlık, daha yaratılışın en başında ikiye ayrıldı: Kendini düşünenler ve “Başkaları için ne yapabilirim ? Yeteneklerimi hepimizin yararına nasıl kullanabilirim ? diye soranlar.!
Bu soruyla ilk karşılaştığımda kendi içimde sorguladığım bir şey vardı. 'İngilizceyi çok rahat konuştuğumda ne olacak?' dedim. Ya rahat rahat konuştuğumda istediğim o hayata kavuşmuş olamazsam diyordum. Ve İngilizce hep hayatımda dönüm noktası olacak bir gelecek modeliydi. Ve ana dilim gibi konuştuğum zaman hayatım tamamen değişecekti. İşte, bunun olmama ihtimalinden dolayı İngilizceyi hayatımdan hep uzaklaştırıyordum. Bunu fark etmem değiştirmemi sağladı.
Ancak, kim bilir farkında olmadan ne kadar çok konuda kendi kendimize bu yüzden engel oluyoruz.
Kişinin zamanı geldiğinde eline alacağı bir karanlığı deşme aydınlığı keşfetme kitabı…
Nerdeyse tüm kitabı alıntılarla aktarabilirdim, ama her bir cümle duymaya hazır olana ulaşmalı o yüzden kendime ve zamanı gelene sakladım.
Kitap iki kadim bilgeliğin harmanladığı bir deneyime davet ediyor. Yaşamınızı gözden geçirmenize, yeniden kendinize odaklanmanıza ve kendinizi görmenize yardımcı oluyor. Okurken keyif aldığım ve her cümlesini alıntılamak istediğim bir kitap oldu benim için. Kitapta bir diğer sevdiğim kısım ise sorular sorarak sorular üzerine düşünmemi sağlaması oldu.
Selamlar kitapta şaman ögretisinden çok felis hanımın hayatını okuduk. bir nevi kişisel gelişim ile karışık biyografi kitabı olmuş. Çok büyük aydınlatma yaşatan bir kitap mı? Hayır degil ama okurken keyif aldım. Biyografi veya yaşanılarak yazılan kitapları her zaman sevmişimdir. Satırları okurken o yaşanmışlığın verdiği hissi seviyorum. Genel olarak begendiğim bir kitap oldu.