Felsefe Tartışmaları Dergisi

Felsefe Tartışmaları 49. Kitap magazine
Magazine
8.4/10
17 People
68
Reads
53
Likes
1,984
Views

Oldest Felsefe Tartışmaları Dergisi Posts

You can find Oldest Felsefe Tartışmaları Dergisi books, oldest Felsefe Tartışmaları Dergisi quotes and quotes, oldest Felsefe Tartışmaları Dergisi authors, oldest Felsefe Tartışmaları Dergisi reviews and reviews on 1000Kitap.
Felsefe Tartışmaları’nda felsefeye ilişkin yazılardan çok, içeriği felsefe olan yazılar yayımlanacak. Bu dizi, nitelikli yapıtlarıyla katkıda bulunmak isteyen her felsefeciye, hangi dalda ve hangi felsefi akım doğrultusunda düşünüp yazıyor olursa olsun, açık olacak. Ancak, bilgibilim, varlıkbilim, bilim felsefesi ve felsefe tarihi gibi odaksal felsefe konularına ağırlık vererek, ülkemizde yapılan felsefenin bu gibi alanlarda gelişmesini desteklemeyi amaçlayacak. Bugünün Türkiyesi’nin cılız sayılabilecek felsefi düşünce üretimi içinde felsefi antropoloji, estetik, toplum felsefesi vb. ‘periferik’ alanların temel konulara oranla çok daha fazla işlendiği bir gerçektir. Felsefe Tartışmaları bu yönde bir denge oluşturmaya çalışacaktır. İkinci bir öncelik ise, gizemsellik, şiirsellik, kavramsal saydamsızlık ve romantik kurgu dürtüleriyle değil, açık seçik ve uslamsal bir düşünce üretme isteğiyle gerçekleştirilmiş, “analitik” nitelik taşıyan çalışmalara tanınacak. Analitik felsefenin yalın bir pozitivizm, ya da tüm sorunlara dil çözümlemesiyle yaklaşan bir felsefe olmaktan çok uzaklarda bulunduğunu ortaya koymak, bu yaklaşımı tanıtmak ve yaymak, bu dizinin belli başlı erekleri arasında yer alacak.
Uzaysal Konum ve Ontoloji
Eğer nesne dediklerimizi fiziksel varlığın temel öğeleri arasında sayarsak şöyle bir soru gündeme geliyor: Nesne, varolabilmek için (zaman içinde) uzayda bir yer kaplamak, bir uzaysal konumu olmak zorunda mıdır? Anlaşılacağı gibi, belirli bir biçimi olmak, ve dolayısıyla özdeşliği, tikelliği ve sayılabilirliği olmak da böyle bir konumu olabilmeye bağlı. Sağduyunun deney verisi açısından gözlemlenebilir (algılanabilir) dünyaya ilişkin olarak verdiği yanıt uzaysallığın nesne için zorunlu olduğudur. İnsanın algıladığı dünya, zorunlu olarak uzay-zaman içinde yer alan nesneler ve bunlar üzerinde yine uzay-zamanda gerçekleşen olaylar ve durumlardan oluşur. Bu tartışmada Arda Denkel böyle bir görüşü savunuyor, Yalçın Koç ise bunu yadsıyor. Koç'un yadsıyış yolu, küçükler fiziği dediğimiz gözlemlenemezlere (kendileri hakkında doğrudan deney olanağına sahip olamadığımız, elektron, kuark gibi kuramsal «nesnelere») ilişkin kimi savları bütün doğaya, gözlemlenebilir orta boy nesneleri de kapsayacak biçimde yaymak, genellemek.
Reklam
Yalan Söylerken Dilde Neler Oluyor? - Ömer Naci Soykan
Yalanın öğrenmeyle ilgisinden şunu anlıyorum: Bir çocuğun yalan söylemeyi öğrenebilmesi için, illâ da onun çevresinde yalan örnekleri görmüş olması gerekmez. Yaptığı bir hareket hakkında doğruyu söylemenin kendisine zarar vereceğini ya da yalan söylemesinin kendisine bir avantaj sağlayacağını ayrımlayan bir çocuk, o ana kadar büyüklerinden, çevresinden hiçbir yalan örneği görmemiş olsa da yalan söyleyebilir! Böyle bir ayrımlama için çocuğun daha önce benzeri deneyimleri olması yeterlidir.
Aklıma The Hunt(2012) filmdeki küçük kız geldi...Kitabı okudu
Baha Tevfik, (TÜRKİYE'DE İLK FELSEFE DERGİSİ - ARSLAN KAYNARDAĞ)
birinci sayıya yazdığı "tanıtma" yazısında amaç ve felsefi görüşlerini açıklarken "Felsefe geleceğin bilimidir" diyor. Ona göre dün felsefe alanına giren şeyler bugün bilim olmuştur. Yarının bilimi de bugünün felsefesi olacaktır. Felsefesiz ülke olmaz. Bir ülkenin her şeyine felsefe egemendir. Felsefi düşüncelerden habersiz olanlar hayvanlar gibi yaşarlar. "İlerleme için yöntem gerekir. Bir yeri gezerken nasıl kiavuz gerekiyorsa, doğrunun araştırılmasında da yöntem gerekecektir. Yolumuzu bilimin sağlam yöntemi aydınlatacaktır. Nitekim, Felsefe Mecmuası'run yöntemi de budur. Çünkü felsefe denen şey, bilim ve teknikle o denli içice girmiştir ki, yeni buluşlardan habersiz olanların yeni bir felsefi düşünce ortaya koymaları olanaksızdır. Laf felsefesinin zamanı geçmiştir; öyle ki, yıllar önce sözle, mantıkla önemli doğrulara ulaşan Descartes. Spinoza, Leibniz gibi filozoflar bile bugün için tarihsel birer değerden başka bir şey değildir. Artık Avrupa'da filozof yoktur; doğa ve matematik bilginleri vardır. Metafizik denilen şey çok yakında garip bilimler arasında sayılacaktır." Düşüncelerine inanmayanlara, tarihimizde baştan başa kıyım ve idamlarla siyaset edenleri, kardeş ve ana-baba katillerini, yüzyıllarca uzayan yeniçeri kavgalarını, isyanları, eşkıya gürültülerini hatırlatıyor, "Türk toplumu artık geri dönemez" diyor. Dil konusuna da değiniyor Bana Tevfik. Şu sözler onun: "İleri kafa, ilerlemiş bir dil ister. Türkçe'de ticaret ve iktisada ilişkin deyimlerin olmayışı bir eksikliktir."
Anlam ve Yönletim Üstüne - Gottlob Frege
'Emir verme', 'sorma', 'yasaklama'dan sonra 'ki'li bir yardımcı yan tümce, doğrudan sözde bir emir gibi gözükecektir. Böyle bir yan tümce hiç yönletime değil fakat yalnızca bir anlama sahiptir. Bir emir, bir istek, elbette düşünce değildirler, yine de düşüncelerle aynı düzeyde duruyorlar. Bu nedenden 'emir', 'sorma', vb. ne dayanan yardımcı yan tümcelerin sözcükleri dolaylı yönletimlerine sahip olurlar. Böyle bir yan tümcenin yönletimi bu nedenden bir doğruluk değeri değil fakat bir emir, bir istek ve daha başkaları olur. '...dan emin olmamak', 'ne olduğunu bilmemek' gibi deyişlerdeki bağımlı soru için durum benzerdir. Burada da sözcüklerin dolaylı yönletimlerine sahip olduğunun kabul edileceğini görmek kolaydır. Sorular dilegetiren ve 'kim', 'ne', 'nerede', 'ne zaman', 'nasıl', 'ne tarafından', vb. ile başlayan bağımlı yan tümceler, bazı bazı, içindeki sözcüklerin geleneksel yönletimlerine sahip oldukları belirteç yan tümcelerine çok yaklaşmaktadırlar. Bu olgular (Almanca'da) fiilin kipinden dilbilimsel olarak ayırt edilir.
Bilim ile İdeoloji - Cemal Yıldırım
19. yüzyıl, bilimin prestijinin doruk noktasına ulaştığı dönemdir. Bir tür "ideolojik" sayabileceğimiz bilimcilik bu dönemin ürünüdür. August Comte (1798- 1857) pozitivizminde bilimciliğin tipik bir örneğini bulmaktayız. Kökleri Francis Bacon ile 17. ve 18. yüzyıl İngiliz empirizmine uzanan pozitivizm teoloji ile metafiziğe bir tepki
Reklam
98 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.