Ferzende İdiz

Ferzende İdizİmam Süyuti ve Tasavvuf author
Author
0.0/10
0 People
15
Reads
3
Likes
1,648
Views

About

Full name:
Yrd. Doç. Dr. Ferzende İdiz
Title:
Türk Öğretim Üyesi, Yazar

Readers

3 readers liked.
15 readers read.
10 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Tasavvuf
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] ve sahabesinin yaşadığı gibi İslâm’ı yaşamaya çalışmaktır, diyebileceğimiz tasavvufun bir tek tarifi yoktur. Bunun da sebebi hiç kuşkusuz tasavvufun kal, (söze dayalı) değil, hal ilmi oluşudur. Yani, tasavvuf, kitap okumakla, bilgiyi artırmakla değil; ancak yaşayarak, tadarak, hissederek elde edilen bir
Veliden Sudur Olan Şatahat
Şatah Arapça’da; hareket, kıpırdanma vb. gibi anlamları olan bir kelimedir. Konuşmada şatah, konuşurken ölçüyü kaçırmayı ifade eder.248 Şatah ya da şatahat, İlâhî feyiz ve kuvvetli tecellilerle coşan ve taşan velilerin taşkınlıkla gayri ihtiyarî söylediği; içinde iddiaya benzer tarzda anlamlar bulunan; zâhirî itibariyle şeriata aykırı düşen sözler
Reklam
Bunların(Evliyanin velayetinin) birtakım özellikleri vardır. Şöyle ki: 1. Veliler mâsum değildir. Mahfuz (korunmuş) dur. Mâsum günah işlemez, mahfuz işler; ancak günahta ısrar etmez. 2. Velilerde son nefeste imanla vefat etmek garantisi yoktur. 3. Veliden keramet zuhur eder; o da ihtiyaç olduğunda. Durup dururken keramet göstermek, velilikte söz konusu değildir. 4. Bir veli bin yıl ömrü olsa, bu süre içinde manevi kemalatta yükselse, bir peygamberin topuğuna bile varamaz.
Ona(Suyuti) göre, Âdem’den [aleyhisselâm] Peygamberimiz’e kadar gelen tüm nebîlere ya zâhir ve şeriat hükümleri ya da hakikat ve bâtın ilmi verilmiştir. Peygamberimiz’den [sallallahu aleyhi vesellem] başka hiçbir nebîye her iki ilim birden verilmemiştir. Mesela bunlardan Hızır’a [aleyhisselâm] bâtın ilmi verilirken, Musa’ya [aleyhisselâm] zâhir ilmi verilmiştir. Peygamberimiz’e [sallallahu aleyhi vesellem] ise her iki ilim birden verilmiştir. Her iki ilimle de hüküm veren Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem], bu özelliğiyle diğer tüm nebilerden üstün olmuştur.226 İmam Süyûtî hazretlerine göre, Hızır [aleyhisselâm], çocuğu şeriat hükümlerine göre öldürmemiştir. Çünkü şeriat, çocuk yaşta birinin henüz işlemediği bir işten dolayı öldürülmesine cevaz vermez. Hızır’ın çocuğu öldürmesi onun nebîliğine ve ona verilen bâtın ilme has bir durumdur. Bunu da Şeyh Takıyyüddin es-Sübkî’nin [kuddise sır- ruhû] şu sözüyle desteklemektedir: “Hızır’ın [aleyhisselâm] çocuğu öldürmesi, kâfir tabiatlı oluşu sebebiyledir ki bu da bu olaya has bir durumdur. Zira çocuk (yaşta) birinin öldürülmesinin şeriata göre câiz olmadığı bilinmektedir.” 227 Bundan dolayı, zâhir ilim sahibi Musa [aleyhisselâm] durumu anlayamamış ve kabullenememiştir. Sûrede ifade edildiği gibi Musa’ya [aleyhisselâm] verilen ilim zâhirî, Hızır’a [aleyhisselâm] verilen ilim ise bâtınîdir.
Tasavvufun Kaynağı
Mutasavvıf ve birçok İslâm âlimine göre, tasavvufun kaynağı, Kur’an ve Sünnet’tir. Bu görüşe göre ismen olmasa da tasavvuf, Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] ve sahabe hayatında mevcuttu. İlk dönemlerde kendisini zühd hayatı şeklinde gösteren bu ilme, zamanla tasavvuf, bu yolun takipçilerine de mutasavvıf denilmiştir.İmam Süyûtî [kuddise

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
176 syf.
·
Not rated
·
Liked
Herkes kendi canavarına dikkat etsin: Bir âlime: -Neden uzunca sükût ediyorsunuz?’ diye sorulunca o âlim şöyle demiştir: -Ben dilimi yırtıcı bir canavar gibi görüyorum ve salıverdiğimde beni de parçalamasından korkuyorum.
İmam Süyuti ve Tasavvuf
İmam Süyuti ve TasavvufFerzende İdiz · Semerkand Yayınları · 201315 okunma