Fethi Benslama

İslam'ın Psikanalizi author
Author
8.7/10
7 People
37
Reads
6
Likes
1,272
Views

Most Liked Fethi Benslama Quotes

You can find Most Liked Fethi Benslama quotes, most liked Fethi Benslama book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ataerkil bağımlılık sisteminin gücü ve meşruiyeti, soy zinciri kurumu ile iktidar kurumunun bir olması postulasından kaynaklanmaktadır: Bu demektir ki, emreden, doğumun mantığıdır. Baba, atalar aracılığıyla Tanrı'nın aktardığı iki ilkenin birliğini sürdüren bir dolayımın işlemesi­ni sağlar. Çünkü Tanrı, başlangıcın ve buyruğun, yaşamın ve iktidarın, doğanın ve hukukun kökensel kaynaşmasıdır.
Sayfa 100 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
Kadını tarla olarak görenlerden başka yorum beklenemezdi
Tam bir Üst-Müslüman olan ve 2011'de haberi olmadan filme çekilirken "kadının başı dölyolunun ferciyle aynı şeydir" diyen imam Ebu lshak el-Huveyni... Sonuçta buna göre kadın, cinsel deliğinden başka bir şey değildir.
Reklam
Klinik gözlem açısından olduğu kadar dünya sahnesindeki olaylar açısından da, uygarlığın çağdaş gelişimi, uzun yıllardan beri, genelleşmiş bir kimlik krizinin yaygınlaşmasıyla at başı gitmektedir. Yalnızca İslam örneğinde değil, aşağı yukarı her yerde kitleler, kendi özlerine sahip çıkma gerekçesi altında en acımasız haksızlıklara varabilen çılgınca kimlik talepleriyle hareket etmektedirler. Aynı hareket içinde, ötekinin özünün imhasını ilan etmekte, onun kendisini ve insanlığını ortadan kaldırıp, onu derisi yüzülmüş hayvan gibi çıplak ortada bırakmakta ya da ilhak etmeyi istemekte tereddüt edilmemektedir.
Sayfa 93 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
İslami dünyanın dönüşüm süreci bazı yanlarıyla Avrupa'da yaşananı hatırlatsa da, tamamen başka yapıdaki tarihsel, toplumsal ve politik koşullarda cereyan eder. Kısacası üç özellik buna damgasını vurur: sömürgeci şiddetin izini taşıyan moderniteye giriş tarzı; değişim süreçlerinin baş döndürücü hızı ve bu süreçlerin ekonomik kalkınma ideolojisinin eline geçmesi; şimdiki zamanı aydınlatan ve geleceği öngören eserlerin azlığı. Bu nedenle, İslamcı isyan çığlığı, kendi dünyalarındaki değişimin acımasız etkileri altındaki kitlelerin bir protesto çığlığı olarak görülebilir.
Sayfa 91 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
.. birdenbire aşırı İslamcı bir söylem ve yaşam biçimi benimseyen kişiler, dünyaya kök salalamadıklarından cennete kök salma ya da yeniden kök salma arzusuyla hatta telaşıyla hareket ediyorlardı. Çünkü içinde yaşadıkları dünya üzerindeki her şey, aile öyküleri, kentin manzarası, onlara sunulan imge, ufku görünmeyen gelecekleri, tümüyle köksüzleşmeye tanıklık ediyordu. Bu anlamda, köktencileşme artık kökü olmayan ya da kendilerini öyle gören kişilerde bir kök salma arzusunun semptomu olarak görülebilir.
İslam'ın çağdaş krizini doğrudan ilgilendiren noktalarda, Freud'un din karşısında temkinli davrandığı da kesindir. Dini hem bir yanılsama olarak hem de uygarlığın savunulmasına katılan bir şey olarak görmeye devam eder, çünkü din insanların Ben İdeali'ni desteklemektedir. Freud'un ana tezini hatırlayalım: İnsanlar, bastırma ve yasak aracılığıyla çok sert dürtüsel kısıtlamalar dayatmayı başardıkları ölçüde ancak kültür varolabilir. Yasak, insanları yoksunlaştırır; öyle ki kültür herkesin ortak malıyken, içlerinden her biri potansiyel olarak kültür düşmanı olur. İnsanlar kendi yoksunluklarını ödünleyici şeyleri elbette başka yerde bulurlar, ama Freud'un bakış açısı, burada, modern kültürün daha fazla kısıtlama dayattığıdır; özellikle en yoksullar söz konusu olduğunda ve yasağı dinsel olmaktan çok rasyonel olarak kavramalarını onlardan talep ettiği ölçüde kısıtlamalar artar.
Sayfa 94 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
Reklam
Geleneksel İslam'da, şehit, ölmeyi arzulamadan ölümü karşısında bulan bir savaşçıdır. Ölümü başka savaşçılarla mücadelesinin doğasında olan bir tehlike olarak kabul eder ama yaşamak ister: Ölürse fazladan bir ödül alır. İslamcılığın yeni şehidi içinse, ölüm mücadele sırasında gerçekleşebilecek bir şey değil, mücadelenin ereğidir. Ölmektir zafer.
Üst-Müslümanlığın gereği: "Ol!" değil, "Geri dön!"dür; çünkü ona göre İyilik eskiden hayat bulmuş, vaat eskiden gerçekleşmiştir; yapılması gereken tek şey onu geçmişte aramak, bu arada dünyanın sonunu beklemek ya da daha iyisi onu çabuklaştırmaktır.
İslamın kadını yüceltmesi böyle
Kadının gelenekte bütünüyle cinsel, cinsel olarak bütün bir nesne olarak, dolayısıyla erkekler için bir baştan çıkarıcılık ve kargaşa (fitne) kaynağı olarak düşünülmesidir. Bedeni, bakışları, sesi, ayak sesleri, mücevherlerinin çınlayışı, gölgesi cinseldir. Ona bütünüyle 'avra' denir, bu sözcük de delinmiş ve kör olanı tanımlar. Bu yüzden, toplulukla olan ilişkiyi bozan cinselliktir kadın.
82 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.