Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fevzi Yiğit

İbn Arabi Metafiziğinde İnsan yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
9.5/10
2 Kişi
13
Okunma
4
Beğeni
1.085
Görüntülenme

En Beğenilen Fevzi Yiğit Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Fevzi Yiğit sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Fevzi Yiğit kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varlık piramidinde maymun ile insanın yakın iki tür olarak var olması, bu ikisinin ortak bir atadan geldiğini göstermez. Aksine bu durum, maymunun bazı açılardan insanlık seviyesine yaklaşan en üstün hayvan olduğunu gösterir. En üst türün ortaya çıkması için diğer türlerin mevcut olması yani minarenin aleminin konulabilmesi için zirveye kadar ki kısmın oluşması gerekir. Şu hâlde bir bütün olarak hayvan piramidinin kurulması insanla tamam olmaktadır. Piramidin sıralı varoluşu, bir türün diğerini doğurduğunu değil biri doğmadan diğerinin doğum sırasının gelmediğini ifade eder. Bu açıdan dağın her bir kısmı birbirini tamamlamakla birlikte farklı özelliklere sahiptir. Bunun en açık göstergesi insanın sahip olduğu aklı, eli ve iradesidir. İbnü'|-Arabi'nin benzetmesiyle insan âlem aynasının cilası gibidir."*
Metafizikçiler tabiat ve canlılar hakkında iki önemli esas vazeder: Birincisi Varlığı Zorunlu olanın karşılıksız, sınırsız ve sonsuz cömert olmasıdır. O'nun nihai zenginliği varlığıdır ve bu anlamda bütün varlık O'na aittir. Şu hâlde cömertlik varlığının taşması ve tecelli etmesi anlamına gelir ki bu, sonuç olarak âlemi verir. Öyleyse O'nun mevcutlar içerisinde herhangi bir türü, başka türlere karşı iradeye dayalı bir seçimle öncelemesi veya üstün kılması söz konusu değildir. İkincisi ise O'nun varlık bahşetmesi ve tecelli etmesinin akıl, bilgi, iyilik ve güzellik ekseninde gerçekleşmesi, bunun yanında varlıktan istifade etme ve tecelliye mazhar olmanın kabul ediciler tarafından sınırlandırılması ve mümkün haller tarafından izafileştirilmesidir. Yani mutlak olan ancak izafi olan vasıtasıyla taayyün etmektedir. Şu hâlde tabiatta görülen mertebeli ve aşamalı varoluş zorunlu bir taayyündür. Bu durumda tabiattaki sonsuz denebilecek çeşitlilik Zorunlu Varlık'ın sonsuzluğunun, türlerin sabitliği ise O'nun mutlaklığının bir tecellisi sayılabilir. Bu taayyün sonucunda insan kabiliyet ve istidadıyla tam bir akla, mecbur kılınmış bir iradeye, buna bağlı olarak zorunlu bir özgürlüğe sahip olmaktadır.
Reklam
Macit Fahri'ye göre, İhvân-ı Safâ'nın savunduğu bitkilerden hayvanlara oradan insana doğru uzanan biyolojik gelişmeyi Darwin'in evrim teorisinin habercisi olarak yorumlamak, “iki şeyin benzerliğinden hareketle aynı şey olduklarına hükmetmek” şeklindeki mantıksal hataya düşmektir. İhvân'ın sisteminde canlı gelişimi amaçlı, failli, metafizik temelli ve ontolojik olarak yukarıda olanın aşağıda olanı var edip belirlemesi şeklinde gerçekleşir. Aşağıdan yukarıya doğru gelişen süreç ise bir tür gelişimdir yani tekâmüldür. Başka bir ifadeyle varlık çemberinin dikey çıkış yayının ayrıntılı bir tasviridir.” Özetle İhvân'nın dile getirdiği şey, türler arası geçiş değil türlerin sıralı ve düzenli sıralanışıdır. İhvân mensuplarının varlık mertebelerini soyuta doğru ilerletmiş olması, onları modern anlamda evrimci olarak isimlendirmeye engeldir.?83
Geri14
43 öğeden 41 ile 43 arasındakiler gösteriliyor.