Fikret Eroğlu
Hastane odasında sonunu bekleyen genç bir kız... Onu yapayalnız ölümün soğuk kollarına iten nedenler... Hakikati Handan’ın hayat hikayesinde bulan ateist bir doktor... Sıradışı konuşmalarıyla ruhani dünyalara pencereler açan İskender... Ve bu insanların manevi yolculuğu...
Ateist kocaya aşkla bağlı inançlı bir kadının hoşgörüsü... Hiçbir engel tanımayan sevginin tılsımı...
Jale, Berrin, Safiye ve diğerlerinin dramatik, bir o kadar da ibret dolu hayat hikayeleri... Kısaca rotasını kaybetmiş gençliğin çığlıkları... Ve bütün bu olanların arasında Handan’a sonsuzluk kapılarını açan o ses...
Fikret Eroğlu
Birbirlerini hiç tanımayan kişilerin yolları özel bir uçakta kesişir. Doktor Cenk ve diğer yolcular hiç farkında olmadan bilinmezliğin içine doğru çekilmektedirler.
Geçmişin hesapları, karşılığı ödenmemiş veballerin çığlığı onun sesinden yüzlere çarpılmaktadır.
Farklı bir boyutta onun sesinden başka hiç bir ses duyulmamaktadır. Ve bütün dillerin sustuğu, bahanelerin geçersiz kaldığı o yerde vicdan sesiyle gerçeklerle yüzleşeceksiniz.
Bir kitap fuarında tanıştığımız yazarın kendi kitabını tavsiyeleri üzerine alıp okumaya başladım. Kitap kahramanı ile isminin aynı olması merakımı kamçıladı.
Bir genç kızın hayat hikayesine yer verilen kitapta bizlere ders olacak konular yer almakta. Çok tarzım olmasada olay üzerine kurgulandığı için okurken çok sıkılmadım.