Frances Cha, Seul'deki CNN için eski bir seyahat ve kültür editörüdür. Amerika Birleşik Devletleri, Hong Kong ve Güney Kore'de büyüdü. Dartmouth Koleji ve Columbia Üniversitesi MFA yazma programından mezun oldu, diğerleri arasında The Atlantic, The Believer ve Yonhap Haber Ajansı için yazdı ve Columbia Üniversitesi, Ewha Womans Üniversitesi, Seul Ulusal Üniversitesi ve Yonsei Üniversitesi'nde ders verdi. Brooklyn'de yaşıyor.
Bu başlık altında çoğunluğu Koreceden olmak üzere -bir kısmı İngilizce- Türkçeye çevirisi yapılan edebiyat alanındaki kitapları ekleyeceğim. Benim gibi Kore Edebiyatı sevenlerin faydalanmasını umuyorum. :)
1.
Kütap baştan sona çok güzeldi. Daha uzun olsaydı da kitaba sımsıkı sarılır ve bir an önce bitirmeye bakardım. Kitap Gangnam'da yaşayan birbirinden farklı 5 kadının hayat hikayesine değiniyor ve her birinin hikayesini okumak ve birbirleri hakkında bakış açısını görmek çok zevkliydi. Aynı zamanda günümüzün estetik problemine değiniyor. Kesinlikle tavsiye ederim.
"Güzel değilsen bir hiçsin" mesajının verildiği modern dünyada başarı ve fırsat eşitliği sağladığına inanılan güzellik normlarının idealize edildiği ülkelerde ne yazık ki dış görüntü kişiler arası bir saplantı haline dönüşüyor. Üstelik kişinin toplumda kendine yer edinebilmesinde belirleyici bir faktör. Bu rüzgarın en şiddetli estiği ülkelerden biri Güney Kore'de bu normlar yalnızca kadınların toplumsal statüsünü zayıflatmıyor, cinsiyetsiz bir güzellik anlayışı hakim olduğunu söyleyebileceğimiz kadar tanıdık diye düşünüyorum.
"Sendeki yüz bende olsa" romanı güzellik ve erkek egemen dünyada öğrendikleri ve içselleştirdikleri kültür üzerinden yaşamaya çalışan 5 genç kadının hikayesi ile evrensel zorlukların tozuna şöyle bir üflerken Kore toplumu hakkında bir yansıma veriyor.
Güzel isen ideal bir hayata ve kariyere sahip olabilirsin yanılgısını, seçimlerin sorumluluğunu sadece mutlu olursak alma eğilimini de en net şekliyle okuduğumu söylemeliyim.
Sevgili Cha'nın bilinmeyen bir şeyden bahsettiğini söylemek mübalağa olurdu. Güney Kore kültürüne sert bir dil ile eleştiri getirme veya kültürel bir şok yaratma niyetiyle yazılmadığı açık.
Yazarın sade akıcı yer yer çekimser kalmayan bir anlatıcı olduğu izlenimi aldım.
Ülkelerin yalnızca ışıltılı köşelerinin parlatılmadığı işleri seviyorum. Hoş bir okuma zamanı oldu.