Francis Dupuis-Déri

Babama Anarşizmi Anlatıyorum author
Author
0.0/10
0 People
3
Reads
0
Likes
169
Views

Oldest Francis Dupuis-Déri Posts

You can find Oldest Francis Dupuis-Déri books, oldest Francis Dupuis-Déri quotes and quotes, oldest Francis Dupuis-Déri authors, oldest Francis Dupuis-Déri reviews and reviews on 1000Kitap.
Monarşiye ve aristokrasiye, fakat aynı zamanda halkın ve çoğunlukla da yoksulların başlarında yönetici olmadan kendi kendilerini yönettikleri bir rejim olarak algılanan demokrasiye karşı çıktıkları bir cumhuriyet kurmak istiyorlar. Halkın kendi kendini yönettiği bir rejim, cumhuriyetçi elitler tarafından tehlikeli bir siyasi ve ahlaki sapma olarak görülüyor. Halkın ahlaki ve entelektüel açıdan kendisinden üstün liderlere, aydınlanmış yöneticilere ihtiyacı olduğunu öne sürüyorlar. Bunu söyleyerek meşrulaştırdıkları şey kendi iktidarları, çünkü iktidar onlara, yani üst sınıfın üyelerine verilmeli. İşte bu sebeple 1790 yılında bir gözlemci Fransız Devrimi'nin sadece "verasete dayalı aristokrasi"yi "seçimli aristokrasi” ile ikame ettiğini, ulusal meclise seçilen temsilcilerin yeni bir elit, yeni bir aristokrasi meydana getirdiğini ifade ediyor.
Onlara göre halk, bulanık görüşlü, ortak faydayı anlayamayacak kadar bencil ve irrasyonel bireylerden oluşan bir kitledir. Bu da, dönemin arşivlerine girildiğinde neden o kadar fazla anti-demokratik açıklamayla karşılaşıldığını açıklıyor. Aynı şekilde ABD bağımsızlık hareketinin önde gelen liderlerinden biri ve daha sonra ABD'nin ikinci başkanı olan John Adams, demokrasinin "[...] keyfi, zorba, kanlı, zalim ve tahammül edilemez bir yönetim şekli," olduğunu ifade ediyordu. Bugün bir ABD başkanının bu tür bir açıklama yapacağını düşünmek güç.
Reklam
Devletin on dokuzuncu yüzyılın ortalarında nüfusu ve toprağı kontrol eden karmaşık bir sistem olarak gerçekten öne çıkmaya başlamasıyla kendilerine "anarşist" diyen ilk kişiler ortaya çıkıyor. Fakat bu kişiler devlete karşı çıkarken aynı zamanda kilise veya kapitalizm gibi diğer otorite şekillerine de karşı çıkıyorlar. O noktada ilk anarşistler "demokrasi" kelimesinin halka karşı kurulmuş bir tuzak olduğunu zaten biliyorlar, keza seçimler de öyle. Ancak elit kesim "demokrasi" kelimesini sahiplenirken aynı zamanda onu bir bakıma kendi çıkarlarına uydurdular. Dolayısıyla protestocuların başka bir isim bulması gerekti, işte "anarşistler" böyle ortaya çıktı.
Çünkü “anarşi demek, yönetimin inkârı demektir, halkın onayı demektir, halkın onayı demek bireysel özgürlük demektir; bireysel özgürlük demek her bir ferdin bağımsızlığı demektir; her bir ferdin bağımsızlığı demek eşitlik demektir; eşitlik demek dayanışma veya kardeşlik demektir, kardeşlik demek toplumsal düzen demektir; dolayısıyla anarşi demek toplumsal düzen demektir."
Kısacası elitler çoğunluğun veya yoksulların kaosu ve anarşiyi tetikleme tehlikesi olmadan yönetmeyi bilemeyeceğini iddia ediyor. İlk anarşistler bunun aksine özgürlüğün, eşitliğin, dayanışmanın ve toplumsal düzenin bile yönetenler ve yönetilenler arasında fark kalmadığı ve herkesin kolektif kararlara atılabildiği sürece gerçekten var olabileceğini söylüyorlar. Liderler ve alt kesimler olduğu sürece toplumsal gerilimler ve çatışmalar olacak, ne özgürlük ne de eşitlik var olabilecek.
Fransızcada "anarşi" kelimesinin tarihi için Marc Deleplace'in L'Anarchie de Mably à Proudhon [Mably'den Proudhon'a Anarşi] adlı bilimsel eserine başvurulabilir. Anarşi, Fransız Devrimi sırasında sıklıkla tartışılan bir problem, fakat anarşistler o zaman kabul gören bir siyasi eğilim teşkil etmiyorlar. Anarşist, öteki ve düşman; biz iyi taraftayız, o ise kötü tarafta ve biz onunla mücadele ediyoruz. Devrimcilerin kendilerine anarşist ve anarşi taraftarı demesi 1840 civarını buluyor. Aşağı yukarı aynı zamanlarda Rus Mihail Bakunin, Deutsche Jahrbücher' de Almanca bir metin yayımlıyor ve bu metinde kendisini devlet ve dine karşı olmak anlamına gelen anarşizmle ilişkilendiriyor.
Reklam
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.