"Bizler şüpheye yer bırakmayan, sıkı sıkıya bağlandığımız algılarımızın, kesinliğin dünyasında yaşama eğilimindeyiz:
Kanaatlerimiz, gördüklerimizin gördüğümüz gibi olduğunu kanıtlar ve doğru bildiğimiz şeyin bir alternatifi söz konusu değildir.
Bu bizim gündelik halimiz, kültürel duruşumuz, genel insanlık halimizdir.
Bu kitap ise kesinliğin çağrısına boyun eğme alışkanlığından uzaklaşmamız için bir davettir. Bu iki sebeple gereklidir.
Bir taraftan eğer okur kesin hükümlerini bir kenara bırakmazsa, burada yer verdiğimiz hiçbir şey, onun tecrübesinde bilme fenomeninin etkili bir biçimde anlaşılması olarak somutlaşmayacaktır.
Diğer yandan bu kitabın bilme fenomenini ve bundan kaynaklanan hareketlerimizi irdeleyerek ortaya koymayı amaçladığı şey, bütün bilişsel tecrübelerde bilen kişinin, biyolojik yapısından kaynaklanan şahsi bir katılımının söz konusu olduğunu göstermektir.
Burada, kesinlik tecrübesi başkalarının bilişsel eylemleri karşısında kör kalan şahsi bir fenomendir, bu tecrübe, göreceğimiz üzere, ancak diğer insanlarla yaratılacak bir dünyada aşılabilecek bir yalnızlık içindedir."
-Francisco Varela, Bilgi Ağacı, Metis Yayınları, syf: 50