Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fredy Perlman

Fredy PerlmanEr-Tarih'e Karşı, Leviathan'a Karşı yazarı
Yazar
9.0/10
5 Kişi
14
Okunma
5
Beğeni
983
Görüntülenme

Fredy Perlman Sözleri ve Alıntıları

Fredy Perlman sözleri ve alıntılarını, Fredy Perlman kitap alıntılarını, Fredy Perlman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuklar için eğitici ders kitapları yazan yazarlar, bereketli ve hayat dolu koruları boşaltan katilleri, çöle çiçek açtıran yaratıcılar olarak resmedecektir. Hiçbir zaman hiç kimsenin ve hiçbir şeyin yaşamadığı toprakları gelişen endüstriyel parklara çeviren "Biz"iz, boş arazileri Disneyland'lere çeviren "Biz"iz, diyeceklerdir.
Sayfa 351 - pdfKitabı okudu
Er-Tarih, Leviathanın penis-başındaki adamların icraatlerinin uzun vakayinamesidir ve en geniş manada Hobbes'un Yapay İnsan diyeceği şeyin "biyografisidir". Ne kadar çok Leviathan varsa o kadar çok Er-Tarih vardır. Ancak Er-Tarih de, Sümer'in ve şimdi tüm Bereketli Hilal'in tekilleşmesiyle aynı nedenden ötürü tekilleşme eğilimindedir. Leviathan bir yamyamdır. Kendisinden önce gelenleri de ardından gelenleri de yer. Yeryüzünden ne kadar nefret ediyorsa Leviathanların çokluğundan da o kadar nefret eder. Kendisi dışında her şeye düşmandır. Er-Tarih Urla başlar, ilk Leviathanla. İlk Leviathan öncesinde ya da dışında Er-Tarih yoktur. Devletsiz bir topluluğun özgür bireylerinin bir Er-Tarih'i yoktu, yani Er-Tarih'in konusu olan ölümsüz cesetle kuşatılmamışlardı. Böyle bir topluluk, bireylerin çoğulluğundan oluşuyordu, özgürlüklerin biraradalığından. Bireylerin biyografıleri vardı ve ilgi çeken de onlardı. Ama bu toplulukların bir "biyografisi", bir Er-Tarih'i yoktu. Oysa Leviathanın bir biyografisi var, yapay bir biyografisi. "Kral öldü, Yaşasın Yeni Kral!" Nesiller ölür, ama Ur yaşamaya devam eder.
Sayfa 64 - pdfKitabı okudu
Reklam
Usüller her zaman yaşayan usüller olmuştur, yasalar ise özgür insanların usülü değildir. Yasalar, Leviathanın usülleridir. Firavun için yapılan işler özgürce seçilmez; bunlar dayatılan işlerdir, zorunlu çalışmadır. Ve tıpkı tek bir parçasından kendini tekrar oluşturan canlı bir solucan gibi, Firavun'un ahalisi de bütün bir Leviathanı dışkılamaya yeter.
Sayfa 54 - pdfKitabı okudu
Tanrılar, cesedin ilk kurbanları arasında yer alırlar; canavar tanrı kıyıcıdır.
Sadakat şiddeti ortadan kaldırmaz. Yalnızca şiddetin kestirilemezliğini bir parça ortadan kaldırır: Yeminli yoldaşlar birbirine saldırmaz
Sayfa 202 - pdfKitabı okudu
Üçüncü Halife, Osman; peygamberin damadıdır, ama aynı zamanda peygambere karşı savaşmış olan Kureyş ve Emevi ailelerinin soyundan gelmektedir. Göreve gelir gelmez Ebu Bekir ve ömer tarafından seçilen general ve valilerin yerine kendi ailesinden kişileri getirir. Bu adamlar avantalarla palazlanır. Ümmet'ten geriye kalan son eşitlikçilik kırıntılarını da defnederler ve bütün bunların üstüne bir de Osman, peygamberin mesajının kendi elindeki örneğinin tek geçerli Kuran olduğunu iddia ederek diğerlerinin hepsini yok ettirir.
Sayfa 181 - pdfKitabı okudu
Reklam
Bu nesil sona ermez. Bu nesil dünyanın ateşe verildiğini görür ve onun yanışını seyreder.
İnsanlar asla tamamen boş kabuklara dönüşmezler. İnsandan çok zemberek ve çarklara benzeyen yüzü belirsiz Ensi ve zeklerde (tutsak kölelerde) birazcık da olsa yaşam pırıltısı kalır. Onlar potansiyel insanlardır. Her şeyden öte onlar cesede can veren yaşayan canlılardır, Leviathanı yeniden üreten, sütten kesen ve hareket ettiren onlardır. Onun
Sayfa 57 - pdfKitabı okudu
Arabistan'ın her yerinde ayaklanmalar ve isyanlar mevcuttur. Asiler de muhtemelen peygamberin yaşamının ilk dönemlerinde olduğu gibi öfkelidir; Arabistan'ın hiç de Cennet'e dönüştürüldüğünü düşünmezler. Askeri konularda ve Leviathanın yöntemleri konusunda maharetli bir adam olan Ömer, Ebu Bekir'in Halefi olduğu kadar Arabistan'ın her yerindeki ayaklanmaların da halefi olur. Bu adam ordularını Arabistan'dan dışarı, dış fetihlere götürerek öfkenin yönünü saptırır. Generallerini isyancılar ve nefret edilen Kureyşler arasından seçer.
Sayfa 180 - pdfKitabı okudu
İnsanların tutsaklıktan çıkarılan atalarının anısını aziz tuttuğu bir bağlamda "düş peşime" teması dikkat çekici biçimde göz ardı edilir. Bu Yesse onları yeni bir Kenan'a götürmeyi vadetmez, "düşün peşime" demek yerine "Tanrı'nın Egemenliği içinizdedir" der. Bu "düşün peşime" demekten çok farklıdır. Bu birşeylerin dışarıdan olduğu kadar, içeriden de baskı altında tutulduğunu, özgürleşmenin ancak kişisel özgürleşmeyle başlayabileceğini, baskıcı zırhın çıkarılıp atılması ya da uzaklaştırılması gerektiğini akla getirir; ve bu zırhı çıkarma işi bireyin ancak kendi başına yapabileceği bir iştir.
Sayfa 150 - pdfKitabı okudu
126 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.